تفسير سورة القارعة

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم، صادر عن مركز تفسير للدراسات القرآنية.

﴿بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ الْقَارِعَةُ﴾

Dehşetinin büyüklüğüyle insanların kalplerini bürüyen o (kıyamet) vakit.

﴿مَا الْقَارِعَةُ﴾

Dehşetinin büyüklüğüyle insanların kalplerini hoplatan bu saat nedir?

﴿وَمَا أَدْرَاكَ مَا الْقَارِعَةُ﴾

-Ey Peygamber!- Dehşetinin büyüklüğüyle insanların kalplerini hoplatan o saatin ne olduğunu sana ne öğretti? Şüphesiz o kıyamet günüdür.

﴿يَوْمَ يَكُونُ النَّاسُ كَالْفَرَاشِ الْمَبْثُوثِ﴾

Dehşetin kalpleri bürüdüğü o gün, insanlar etrafa saçılan pervaneler gibi olurlar.

﴿وَتَكُونُ الْجِبَالُ كَالْعِهْنِ الْمَنْفُوشِ﴾

Dağlar hızlı bir şekilde yerinden oynamasında ve hareket etmesinde etrafa atılmış yün gibi olurlar.

﴿فَأَمَّا مَنْ ثَقُلَتْ مَوَازِينُهُ﴾

Artık kimin salih amelleri, kötü amellerine ağır basarsa.

﴿فَهُوَ فِي عِيشَةٍ رَاضِيَةٍ﴾

O, Cennet'te elde edeceği ve hoşnut olacağı bir hayatın içinde olacaktır.

﴿وَأَمَّا مَنْ خَفَّتْ مَوَازِينُهُ﴾

Fakat kimin de kötü amelleri, salih amellerine ağır basarsa.

﴿فَأُمُّهُ هَاوِيَةٌ﴾

Onun, kıyamet günü meskeni ve varacağı yer Cehennem'dir.

﴿وَمَا أَدْرَاكَ مَا هِيَهْ﴾

-Ey Peygamber!- Onun ne olduğunu sana ne öğretti?

﴿نَارٌ حَامِيَةٌ﴾

O, sıcaklığı çok şiddetli bir ateştir.

القارعة