البلد

تفسير سورة البلد

الترجمة التركية - مركز رواد الترجمة

Türkçe

الترجمة التركية - مركز رواد الترجمة

ترجمة معاني القرآن الكريم للغة التركية ترجمها فريق مركز رواد الترجمة بالتعاون مع موقع دار الأسلام www.islamhouse.com.

﴿بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ لَا أُقْسِمُ بِهَٰذَا الْبَلَدِ﴾

Yemin olsun bu şehre!

﴿وَأَنْتَ حِلٌّ بِهَٰذَا الْبَلَدِ﴾

Sen de bu beldede bulunuyorsun.

﴿وَوَالِدٍ وَمَا وَلَدَ﴾

Babaya ve doğan çocuğa yemin olsun.

﴿لَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنْسَانَ فِي كَبَدٍ﴾

Ki şüphesiz, biz insanı (dünyada) bir zorluk içinde yarattık.

﴿أَيَحْسَبُ أَنْ لَنْ يَقْدِرَ عَلَيْهِ أَحَدٌ﴾

O hiç kimsenin kendisine asla güç yetiremeyeceğini mi sanır?

﴿يَقُولُ أَهْلَكْتُ مَالًا لُبَدًا﴾

O der ki: "Ben yığın yığın mal tükettim."

﴿أَيَحْسَبُ أَنْ لَمْ يَرَهُ أَحَدٌ﴾

O kimsenin kendisini asla görmediğini mi zanneder?

﴿أَلَمْ نَجْعَلْ لَهُ عَيْنَيْنِ﴾

Biz, ona iki göz vermedik mi?

﴿وَلِسَانًا وَشَفَتَيْنِ﴾

Bir de bir dil ve iki dudak.

﴿وَهَدَيْنَاهُ النَّجْدَيْنِ﴾

Ona iki de yol gösterdik.

﴿فَلَا اقْتَحَمَ الْعَقَبَةَ﴾

Fakat o, sarp yokuşu aşamadı.

﴿وَمَا أَدْرَاكَ مَا الْعَقَبَةُ﴾

Sarp yokuşun ne olduğunu sen ne bileceksin?

﴿فَكُّ رَقَبَةٍ﴾

(O) Köle azat etmektir.

﴿أَوْ إِطْعَامٌ فِي يَوْمٍ ذِي مَسْغَبَةٍ﴾

Veya açlık gününde doyurmaktır.

﴿يَتِيمًا ذَا مَقْرَبَةٍ﴾

Yakınlığı olan bir yetimi.

﴿أَوْ مِسْكِينًا ذَا مَتْرَبَةٍ﴾

Yahut yerde sürünen bir yoksulu doyurmaktır.

﴿ثُمَّ كَانَ مِنَ الَّذِينَ آمَنُوا وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ وَتَوَاصَوْا بِالْمَرْحَمَةِ﴾

Sonra iman edip, birbirlerine sabır tavsiye edenlerden ve birbirlerine merhamet tavsiye edenlerden olmaktır.

﴿أُولَٰئِكَ أَصْحَابُ الْمَيْمَنَةِ﴾

İşte bunlar sağdakilerdir.

﴿وَالَّذِينَ كَفَرُوا بِآيَاتِنَا هُمْ أَصْحَابُ الْمَشْأَمَةِ﴾

Ayetlerimize küfredenler ise işte onlar soldakilerdir.

﴿عَلَيْهِمْ نَارٌ مُؤْصَدَةٌ﴾

Onlara, üzerlerine kapıları kapatılmış bir ateş vardır.

الترجمات والتفاسير لهذه السورة: