الأحقاف

تفسير سورة الأحقاف آية رقم 26

﴿ﮬﮭﮮﮯﮰﮱﯓﯔﯕﯖﯗﯘﯙﯚﯛﯜﯝﯞﯟﯠﯡﯢﯣﯤﯥﯦﯧﯨﯩﯪﯫﯬ ﴾

﴿وَلَقَدْ مَكَّنَّاهُمْ فِيمَا إِنْ مَكَّنَّاكُمْ فِيهِ وَجَعَلْنَا لَهُمْ سَمْعًا وَأَبْصَارًا وَأَفْئِدَةً فَمَا أَغْنَىٰ عَنْهُمْ سَمْعُهُمْ وَلَا أَبْصَارُهُمْ وَلَا أَفْئِدَتُهُمْ مِنْ شَيْءٍ إِذْ كَانُوا يَجْحَدُونَ بِآيَاتِ اللَّهِ وَحَاقَ بِهِمْ مَا كَانُوا بِهِ يَسْتَهْزِئُونَ﴾

Andolsun ki Hûd kavmine, size vermediğimiz güç ve kuvvet imkânlarını sağlayacak tüm sebepleri verdik. Onlara işitmeleri için kulaklar, görmeleri için gözler ve akletmeleri için kalpler verdik. Kulakları, gözleri ve kalpleri onlara bir fayda sağlamadı. Kendilerine geldiğinde Allah'ın azabını da savamadı. Çünkü onlar, Allah'ın ayetlerini inkâr ediyorlardı. Alay edip durdukları ve peygamberleri Hûd -aleyhisselam-'ın kendilerini korkutmuş olduğu azap onların üzerine iniverdi.

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم، صادر عن مركز تفسير للدراسات القرآنية.

الترجمات والتفاسير لهذه الآية: