البحث

عبارات مقترحة:

القاهر

كلمة (القاهر) في اللغة اسم فاعل من القهر، ومعناه الإجبار،...

الحسيب

 (الحَسِيب) اسمٌ من أسماء الله الحسنى، يدل على أن اللهَ يكفي...

المصور

كلمة (المصور) في اللغة اسم فاعل من الفعل صوَّر ومضارعه يُصَوِّر،...

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم، صادر عن مركز تفسير للدراسات القرآنية.

50- ﴿قُلْ لَا أَقُولُ لَكُمْ عِنْدِي خَزَائِنُ اللَّهِ وَلَا أَعْلَمُ الْغَيْبَ وَلَا أَقُولُ لَكُمْ إِنِّي مَلَكٌ ۖ إِنْ أَتَّبِعُ إِلَّا مَا يُوحَىٰ إِلَيَّ ۚ قُلْ هَلْ يَسْتَوِي الْأَعْمَىٰ وَالْبَصِيرُ ۚ أَفَلَا تَتَفَكَّرُونَ﴾


-Ey Rasûl!- Bu müşriklere de ki: Ben size Allah'ın rızık hazineleri bendedir ve bunlar hakkında istediğim gibi tasarrufta bulunuyorum demiyorum. Gaybı bildiğimi de söylemiyorum. Şüphesiz ben gaybtan ancak Allah'ın bana vahiyle hakkında bilgilendirdiği kadarını bilirim. Kendimin bir melek olduğunu da söylemiyorum. Şüphesiz ben Yüce Allah'ın bir rasûlüyüm. Ancak bana vahyedilene tabi olurum. Bana ait olmayanı da iddia etmem. -Ey Rasûl!- Onlara de ki: Hiç hakkı görmeyen basireti kör olan kâfir ile hakkı gören ve ona iman eden Mü'min bir olur mu? Ey müşrikler! Etrafınızdaki mucizeleri ve harika eserleri akıllarınızla hiç düşünmüyor musunuz?

الترجمات والتفاسير لهذه الآية: