البحث

عبارات مقترحة:

القهار

كلمة (القهّار) في اللغة صيغة مبالغة من القهر، ومعناه الإجبار،...

المتين

كلمة (المتين) في اللغة صفة مشبهة باسم الفاعل على وزن (فعيل) وهو...

العليم

كلمة (عليم) في اللغة صيغة مبالغة من الفعل (عَلِمَ يَعلَمُ) والعلم...

Salih Amel

التركية - Türkçe

المؤلف
القسم مقالات
النوع نصي
اللغة التركية - Türkçe
المفردات الفضائل
Salih amel, yani Allah (c.c)'ın Kur'an'da belirlediği işleri yapmak ilahi ihsan'ın ta kendisidir. Çünkü, zaten ihsan, iyi işler yapmakla elde edilir. Hasen ve doğru işler de, Allah (c.c) ve Rasûlü'nün (s.a.v) sevdiği şeylerdir. Bunlar da, yukarda belirttiğimiz gibi, Allah (c.c) ve Rasulü'nün (s.a.v) vacib veya müstehab olarak insana yüklediği vazifeler, emirler manzumesidir. Kur'an-ı Kerim'de ve sahih hadislerde, yani sünnette bulunmayan, sonradan heva heveslerine bağlı insanlar tarafından uydurularak dine sokulan bid'atlara gelince: Söyleyen söylemeye, yapanlar yapmaya devam etselerde asla meşru olamazlar. Çünkü şeriata aykırı her şey yasaktır İslam dininde. Allah (c.c) ve Rasûlü (s.a.v) bunların hiç birini sevmez. Böyle olunca da,  bid'atlar ne hasenattan, ne de iyi işlerden sayılmazlar. Nasıl ki fuhuş ve zulüm gibi caiz olmayan (yasaklanmış) bir fiili işleyen kimse, hasenat ve salih amel yapmış sayılmazsa... Yüce Allah mealen şöyle buyurmaktadır: "Rabbine ibadet ve itaat ederken, kimseyi ortak koşmasın O'na" (Kehf: 18/110)                                            Yine mealen: "Bütün varlığını Allah'a teslim etti, tamamen O'na yöneldi" Bu ayeti kerimede dini sadece Allah (c.c)'a ait kılma anlamı vardır. Din yalnız Allah (c.c)'ındır. İhlas ve samimiyet hususunda Hattab'ın oğlu Ömer (r.a.) şunu söylemektedir: " Allahım! amelimin (işlerimin) hepsinde beni samimi kabul et, ihlaslı kıl. Bütün yaptığım işleri yalnız senin için yapmama izin ver, başka hiç kimseye ondan pay düşürme!..." İyazoğlu Fudayl Yüce Allah'ın: "O hanginizin daha güzel amelde bulunacağını sınamak (imtihan etmek) için ölümü dirimi de yaratandır" (Mülk: 67/2) Ayeti kerimesini şöyle açıklamıştır: "Âyette geçen amelce en güzel demek, "amelin en ihlâslı (halis) ve en doğrusu" demektir". O'na sordular: En ihlâslı (halis) ve en doğru amel ne demektir? Fudayl şöyle cevap verdi: " Bir amel ne kadar ihlâslı olsa da, doğru olmayınca kabul olunmaz. Doğru olup da ihlâslı olmasa yine makbul (kabul) olmaz. Ancak, hem ihlâslı ve hem de doğru olduğu zaman Allah (c.c) katında makbul (kabul) olur. İhlâslı amel, amelin yalnız Allah (c.c) için yapılmış olmasıdır; Doğru amel ise sünnet üzere (sünnete uygun) işlenmiş (yapılmış) amellerdir."

التفاصيل

Salih amel, yani Allah (c.c)'ın Kur'an'da belirlediği işleri yapmak ilahi ihsan'ın ta kendisidir. Çünkü, zaten ihsan, iyi işler yapmakla elde edilir. Hasen ve doğru işler de, Allah (c.c) ve Rasûlü'nün (s.a.v) sevdiği şeylerdir. Bunlar da, yukarda belirttiğimiz gibi, Allah (c.c) ve Rasulü'nün (s.a.v) vacib veya müstehab olarak insana yüklediği vazifeler, emirler manzumesidir. Kur'an-ı Kerim'de ve sahih hadislerde, yani sünnette bulunmayan, sonradan heva heveslerine bağlı insanlar tarafından uydurularak dine sokulan bid'atlara gelince: Söyleyen söylemeye, yapanlar yapmaya devam etselerde asla meşru olamazlar. Çünkü şeriata aykırı her şey yasaktır İslam dininde. Allah (c.c) ve Rasûlü (s.a.v) bunların hiç birini sevmez. Böyle olunca da,  bid'atlar ne hasenattan, ne de iyi işlerden sayılmazlar. Nasıl ki fuhuş ve zulüm gibi caiz olmayan (yasaklanmış) bir fiili işleyen kimse, hasenat ve salih amel yapmış sayılmazsa... Yüce Allah mealen şöyle buyurmaktadır: "Rabbine ibadet ve itaat ederken, kimseyi ortak koşmasın O'na" (Kehf: 18/110)                                            Yine mealen: "Bütün varlığını Allah'a teslim etti, tamamen O'na yöneldi" Bu ayeti kerimede dini sadece Allah (c.c)'a ait kılma anlamı vardır. Din yalnız Allah (c.c)'ındır. İhlas ve samimiyet hususunda Hattab'ın oğlu Ömer (r.a.) şunu söylemektedir: " Allahım! amelimin (işlerimin) hepsinde beni samimi kabul et, ihlaslı kıl. Bütün yaptığım işleri yalnız senin için yapmama izin ver, başka hiç kimseye ondan pay düşürme!..." İyazoğlu Fudayl Yüce Allah'ın: "O hanginizin daha güzel amelde bulunacağını sınamak (imtihan etmek) için ölümü dirimi de yaratandır" (Mülk: 67/2) Ayeti kerimesini şöyle açıklamıştır: "Âyette geçen amelce en güzel demek, "amelin en ihlâslı (halis) ve en doğrusu" demektir". O'na sordular: En ihlâslı (halis) ve en doğru amel ne demektir? Fudayl şöyle cevap verdi: " Bir amel ne kadar ihlâslı olsa da, doğru olmayınca kabul olunmaz. Doğru olup da ihlâslı olmasa yine makbul (kabul) olmaz. Ancak, hem ihlâslı ve hem de doğru olduğu zaman Allah (c.c) katında makbul (kabul) olur. İhlâslı amel, amelin yalnız Allah (c.c) için yapılmış olmasıdır; Doğru amel ise sünnet üzere (sünnete uygun) işlenmiş (yapılmış) amellerdir."