القاهر
كلمة (القاهر) في اللغة اسم فاعل من القهر، ومعناه الإجبار،...
İbn Abbâs'dan rivayet edildiğine göre: Bir adam karısına zıhar yapıp sonra onunla cima ettikten sonra Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem-'in yanına geldi. Ya Rasûlullah! ben hanımına zıhar yaptım. kefaret vermeden önce de cima ettim dedi. Bunun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: Bunu yapmaya seni götüren şey nedir? Allah sana rahmet etsin buyurdu. Bunun üzerine adam: Ay ışığında halhalını gördüm dedi. Rasûlullah: Allah'ın sana emrettiğini yapıncaya kadar ona yaklaşma buyurdu.
Bu hadis, bu sahabinin hanımıyla çokça ilişkiye giren birisi olduğunu ifade etmektedir. Ramazan ayı girdiğinde oruçlu iken hanımıyla cima etmekten korktuğu için hanımına zıhar yaptı. Yani hanımını, anne, kız kardeş ve hala vb gibi kendisine ebediyen haram olan kimselere benzetti. Ancak hanımı bir gece ona hizmet ederken bileğindeki halhalı ona gözüküp dikkatini çekti ve hanımıyla cima etti. Yaptığından pişman olup Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem-'in yanına gelerek ondan fetva istedi. Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- Allah -azze ve celle-'nin hanımına zıhar yapan kimseye kefaret olarak farz kıldığı şeyin kefaretini vermeden cima etmek kasdıyla bir daha hanımına yaklaşmamasını emretti. Bu hadis, zıhar bahsinde bir asıldır.