البحث

عبارات مقترحة:

الشكور

كلمة (شكور) في اللغة صيغة مبالغة من الشُّكر، وهو الثناء، ويأتي...

العزيز

كلمة (عزيز) في اللغة صيغة مبالغة على وزن (فعيل) وهو من العزّة،...

سورة البقرة - الآية 48 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿وَاتَّقُوا يَوْمًا لَا تَجْزِي نَفْسٌ عَنْ نَفْسٍ شَيْئًا وَلَا يُقْبَلُ مِنْهَا شَفَاعَةٌ وَلَا يُؤْخَذُ مِنْهَا عَدْلٌ وَلَا هُمْ يُنْصَرُونَ﴾

التفسير

Kendiniz ile kıyamet gününün azabı arasında emirleri yerine getirip yasakları terk ederek korunak edinin. O gün kimse kimseye fayda sağlayamaz. O günde bir zararı def etmek veya bir fayda sağlamak için Allah'ın izni olmadan bir kimsenin (başka bir kimseye) şefaati kabul edilmez. Yeryüzü dolusu altın dahi olsa fidye olarak kabul edilmez. O günde onlara yardımcı olacak kimse yoktur. Şefaatçinin fayda vermediği, fidyenin kabul edilmediği ve yardımcının da olmadığı zaman kaçış nereyedir?

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم