البحث

عبارات مقترحة:

المولى

كلمة (المولى) في اللغة اسم مكان على وزن (مَفْعَل) أي محل الولاية...

الغفار

كلمة (غفّار) في اللغة صيغة مبالغة من الفعل (غَفَرَ يغْفِرُ)،...

الحفي

كلمةُ (الحَفِيِّ) في اللغة هي صفةٌ من الحفاوة، وهي الاهتمامُ...

سورة البقرة - الآية 174 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿إِنَّ الَّذِينَ يَكْتُمُونَ مَا أَنْزَلَ اللَّهُ مِنَ الْكِتَابِ وَيَشْتَرُونَ بِهِ ثَمَنًا قَلِيلًا ۙ أُولَٰئِكَ مَا يَأْكُلُونَ فِي بُطُونِهِمْ إِلَّا النَّارَ وَلَا يُكَلِّمُهُمُ اللَّهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَلَا يُزَكِّيهِمْ وَلَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ﴾

التفسير

174 - Şüphesiz Yahudi ve Hristiyanların yaptığı gibi Allah'ın indirdiği kitapları, içerdiği hakikat ve Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'in peygamberliğine delalet eden delilleri gizleyenler, bunları yöneticilik, itibar veya mal mülk gibi az bir karşılık elde etmek için yaparlar. Hakikatte onlar karınlarını, Cehennem ateşinde azap görmelerine sebep olacak şeylerden başka bir şeyle doldurmazlar. Allah kıyamet günü onlarla hoşlanacakları şeyleri konuşmayacak. Bilakis onların rahatsız olacağı şeyleri konuşacak. Onları günahlarından arındırmayacak, onlara sena da etmeyecek. Ayrıca onlar için elem verici bir azap vardır.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم