البحث

عبارات مقترحة:

الله

أسماء الله الحسنى وصفاته أصل الإيمان، وهي نوع من أنواع التوحيد...

المبين

كلمة (المُبِين) في اللغة اسمُ فاعل من الفعل (أبان)، ومعناه:...

الحميد

(الحمد) في اللغة هو الثناء، والفرقُ بينه وبين (الشكر): أن (الحمد)...

سورة البقرة - الآية 247 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿وَقَالَ لَهُمْ نَبِيُّهُمْ إِنَّ اللَّهَ قَدْ بَعَثَ لَكُمْ طَالُوتَ مَلِكًا ۚ قَالُوا أَنَّىٰ يَكُونُ لَهُ الْمُلْكُ عَلَيْنَا وَنَحْنُ أَحَقُّ بِالْمُلْكِ مِنْهُ وَلَمْ يُؤْتَ سَعَةً مِنَ الْمَالِ ۚ قَالَ إِنَّ اللَّهَ اصْطَفَاهُ عَلَيْكُمْ وَزَادَهُ بَسْطَةً فِي الْعِلْمِ وَالْجِسْمِ ۖ وَاللَّهُ يُؤْتِي مُلْكَهُ مَنْ يَشَاءُ ۚ وَاللَّهُ وَاسِعٌ عَلِيمٌ﴾

التفسير

247- Peygamberleri onlara şöyle dedi: "Şüphesiz Allah bayrağı altında onunla beraber savaşmanız için Tâlût'u size hükümdar kıld.” Onların soyluları bu seçimi kınayıp itiraz ederek; “Biz hükümdarlığa ondan daha layık olduğumuz halde o, bizim üzerimize nasıl hükümdar olabilir? Çünkü o, bir hükümdarın oğlu değildir. Bu hükümdarlığında ona yardımcı olacak geniş bir servete de sahip değildir.” dediler. Peygamberleri onlara şöyle dedi: "Muhakkak ki Allah, onu sizlerin üzerine hükümdar olarak seçti ve onun ilminin genişliğini ve bedensel gücünü artırdı." Allah mülkünü, hikmeti ve rahmetiyle dilediğine verir. Allah'ın lütfu çok geniştir, dilediğine verir, kullarından kimin müstahak olduğunu bilir.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم