البحث

عبارات مقترحة:

الغفار

كلمة (غفّار) في اللغة صيغة مبالغة من الفعل (غَفَرَ يغْفِرُ)،...

القادر

كلمة (القادر) في اللغة اسم فاعل من القدرة، أو من التقدير، واسم...

الشهيد

كلمة (شهيد) في اللغة صفة على وزن فعيل، وهى بمعنى (فاعل) أي: شاهد،...

سورة النساء - الآية 17 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿إِنَّمَا التَّوْبَةُ عَلَى اللَّهِ لِلَّذِينَ يَعْمَلُونَ السُّوءَ بِجَهَالَةٍ ثُمَّ يَتُوبُونَ مِنْ قَرِيبٍ فَأُولَٰئِكَ يَتُوبُ اللَّهُ عَلَيْهِمْ ۗ وَكَانَ اللَّهُ عَلِيمًا حَكِيمًا﴾

التفسير

Şüphesiz ki Allah, günah ve masiyetlerin akibetini ve şerrini bilmeden yönelen - kasıtlı ya da kasıtsız olarak günah işleyen herkesi kapsar- kimselerin tevbesini kabul eder. Sonra o kimseler ölüm kendilerine gelmeden önce Rablerine tevbekâr olarak dönerler. İşte yüce Allah bu kimselerin tevbesini kabul eder ve günahlarını affeder. Yüce Allah kullarının bütün hallerini en iyi bilen, takdir etmesinde ve hüküm koymasında hikmetli olandır.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم