البحث

عبارات مقترحة:

الرءوف

كلمةُ (الرَّؤُوف) في اللغة صيغةُ مبالغة من (الرأفةِ)، وهي أرَقُّ...

الأحد

كلمة (الأحد) في اللغة لها معنيانِ؛ أحدهما: أولُ العَدَد،...

المعطي

كلمة (المعطي) في اللغة اسم فاعل من الإعطاء، الذي ينوّل غيره...

سورة هود - الآية 12 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿فَلَعَلَّكَ تَارِكٌ بَعْضَ مَا يُوحَىٰ إِلَيْكَ وَضَائِقٌ بِهِ صَدْرُكَ أَنْ يَقُولُوا لَوْلَا أُنْزِلَ عَلَيْهِ كَنْزٌ أَوْ جَاءَ مَعَهُ مَلَكٌ ۚ إِنَّمَا أَنْتَ نَذِيرٌ ۚ وَاللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ وَكِيلٌ﴾

التفسير

-Ey Peygamber!- Belki de sen -(müşriklerin) ayetleri inkar etmeleri, inatları ve ayetler hakkındaki düşünceleri sebebi ile- bu ayetler ile amel etmenin müşriklere zor gelmesinden dolayı Allah'ın sana, tebliğ etmeni emrettiği şeylerden bazılarını terk edeceksin. Ve onların (peygambere) gökten bir hazine indirilseydi veya onunla beraber kendisini doğrulayan bir melek gelseydi!" ya dememeleri için kalbin tebliğ etme hususunda daralacaktır. Sakın bu sebeplerden dolayı sana vahyolunanların bazısını tebliğ etmeyi terketme. Çünkü sen, ancak bir uyarıcısın. Allah'ın sana tebliğ etmeni emrettiği şeyi tebliğ edersin. Onların, ayetler hakkında ortaya koydukları düşüncelerini gerçekleştirmek senin görevin değildir. Allah her şeyi koruyandır.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم