البحث

عبارات مقترحة:

الحكم

كلمة (الحَكَم) في اللغة صفة مشبهة على وزن (فَعَل) كـ (بَطَل) وهي من...

الصمد

كلمة (الصمد) في اللغة صفة من الفعل (صَمَدَ يصمُدُ) والمصدر منها:...

الله

أسماء الله الحسنى وصفاته أصل الإيمان، وهي نوع من أنواع التوحيد...

سورة النّور - الآية 11 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿إِنَّ الَّذِينَ جَاءُوا بِالْإِفْكِ عُصْبَةٌ مِنْكُمْ ۚ لَا تَحْسَبُوهُ شَرًّا لَكُمْ ۖ بَلْ هُوَ خَيْرٌ لَكُمْ ۚ لِكُلِّ امْرِئٍ مِنْهُمْ مَا اكْتَسَبَ مِنَ الْإِثْمِ ۚ وَالَّذِي تَوَلَّىٰ كِبْرَهُ مِنْهُمْ لَهُ عَذَابٌ عَظِيمٌ﴾

التفسير

Ey Mü'minler! (Mü'minlerin annesi Aişe -radıyallahu anhâ-'ya zina ettiği iddiasında bulunarak iftira atanlar) kendilerini, size nispet eden bir topluluktur. Sizler sakın onların attıkları bu iftirayı sizin için şer sanmayın. Aksine bu; içerisinde var olan sevap, Mü'minler için bir arınma ve Mü'minlerin annesini temize çıkardığı için hayırdır. O'nun hakkında zina etti iftirasını atmaya iştirak eden her bir kimseye iftira atarak konuştukları için işledikleri günahın cezası vardır. Bu cezanın en büyüğünü, iftirayı ilk olarak ortaya atan kimse yüklenecektir ve onun için elem verici bir azap vardır. Burada zina iftirasını ilk olarak ortaya atan kimse ile kastedilen münafıkların başı Abdullah b. Ubey b. Selûl'dür.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم