البحث

عبارات مقترحة:

البارئ

(البارئ): اسمٌ من أسماء الله الحسنى، يدل على صفة (البَرْءِ)، وهو...

الجبار

الجَبْرُ في اللغة عكسُ الكسرِ، وهو التسويةُ، والإجبار القهر،...

الأحد

كلمة (الأحد) في اللغة لها معنيانِ؛ أحدهما: أولُ العَدَد،...

سورة لقمان - الآية 20 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿أَلَمْ تَرَوْا أَنَّ اللَّهَ سَخَّرَ لَكُمْ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ وَأَسْبَغَ عَلَيْكُمْ نِعَمَهُ ظَاهِرَةً وَبَاطِنَةً ۗ وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يُجَادِلُ فِي اللَّهِ بِغَيْرِ عِلْمٍ وَلَا هُدًى وَلَا كِتَابٍ مُنِيرٍ﴾

التفسير

-Ey İnsanlar!- Yüce Allah'ın göklerdeki; Güneş, Ay ve yıldızları, aynı zamanda yeryüzünde hayvan, ağaç ve bitkileri hizmetinize sunduğuna şahit olup görmez misiniz? Güzel şekil ve iyi görünümlü açıkça görülen nimetlerini, akıl ve ilim gibi soyut olan nimetlerini sizin üzerinize tamamlamıştır. Bu nimetleri bahşetmiş olmasına rağmen insanlardan bazıları Allah'ın vahyine dayanmadan, ilimsizce ya da kendisine ışık tutacak akıl yahut Allah katından indirilen açık bir kitap olmadan Allah'ın tevhidi hakkında tartışırlar.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم