البحث

عبارات مقترحة:

الباسط

كلمة (الباسط) في اللغة اسم فاعل من البسط، وهو النشر والمدّ، وهو...

الواسع

كلمة (الواسع) في اللغة اسم فاعل من الفعل (وَسِعَ يَسَع) والمصدر...

الصمد

كلمة (الصمد) في اللغة صفة من الفعل (صَمَدَ يصمُدُ) والمصدر منها:...

سورة المجادلة - الآية 8 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿أَلَمْ تَرَ إِلَى الَّذِينَ نُهُوا عَنِ النَّجْوَىٰ ثُمَّ يَعُودُونَ لِمَا نُهُوا عَنْهُ وَيَتَنَاجَوْنَ بِالْإِثْمِ وَالْعُدْوَانِ وَمَعْصِيَتِ الرَّسُولِ وَإِذَا جَاءُوكَ حَيَّوْكَ بِمَا لَمْ يُحَيِّكَ بِهِ اللَّهُ وَيَقُولُونَ فِي أَنْفُسِهِمْ لَوْلَا يُعَذِّبُنَا اللَّهُ بِمَا نَقُولُ ۚ حَسْبُهُمْ جَهَنَّمُ يَصْلَوْنَهَا ۖ فَبِئْسَ الْمَصِيرُ﴾

التفسير

-Ey Peygamber!- Bir Mü'mini gördüklerinde aralarında gizlice fısıldaşarak konuşan Yahûdîleri görmedin mi? Allah, gizlice fısıldaşmayı onlara yasak etmiştir. Onlar ise Allah'ın kendilerine yapmalarını yasakladığı şeyi yapmaya geri dönmüşlerdir. Onlar, günah olan hususlarda Mü'minlerin gıybetini yapmışlar ve Peygambere karşı gelerek sınırı aşmışlardır. -Ey Peygamber!- Onlar sana gelip de seni selamladıklarında, Allah'ın selamlamadığı sözlerle selamlıyorlar. Onlar selamlarında sana; "Es-sâmu aleyke" deyip bu sözleriyle ölümü (yani ölümün senin üzerine olmasını) kastediyorlar. Bunu, bu söylediklerimiz yüzünden Allah'ın bize azap etmesi gerekmezdi diyerek seni yalanlamak için söylerler. "Şayet O, yani Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem- iddia ettiği şeyde doğru/sadık olsaydı söylediklerimiz sebebi ile Allah bize azap ederdi." demektedirler. Bu söylediklerine ceza olarak Cehennem onlara yeter. Onlar, onun ateşine sunulacaklardır. Onların vardıkları yer, ne kötü varış yeridir.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم