البحث

عبارات مقترحة:

المعطي

كلمة (المعطي) في اللغة اسم فاعل من الإعطاء، الذي ينوّل غيره...

العزيز

كلمة (عزيز) في اللغة صيغة مبالغة على وزن (فعيل) وهو من العزّة،...

الحافظ

الحفظُ في اللغة هو مراعاةُ الشيء، والاعتناءُ به، و(الحافظ) اسمٌ...

Abdullah b. Abbâs -radıyallahu anhuma-'dan rivayet edildiğine göre, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Allah Teâlâ’dan rivayet ettiği bir hadiste şöyle buyurdu: «Allah Teâlâ, iyilik ve kötülükleri takdir edip yazdıktan sonra bunların iyi ve kötü oluşunu şöyle açıkladı: Kim bir iyilik yapmak ister de yapamazsa, Allah, bunu yapılmış tam bir iyilik olarak yazar. Şayet bir kimse iyilik yapmak ister sonra da onu yaparsa, Allah, o iyiliği on mislinden başlayıp yedi yüz misliyle, hatta kat kat fazlasıyla yazar. Şayet insan bir kötülük yapmak ister de onu yapmaz ise Allah, bunu ona tam bir sevap olarak yazar. Eğer bu kötülüğü yapmak ister ve bu kötülüğü yaparsa, Allah, o fenalığı sadece bir günah olarak yazar.» Müslim'de şöyle bir ziyade bulunmaktadır: «Ancak yoldan çıkmış olan helak edilir.»

شرح الحديث :

Bu yüce hadiste bir çok faydalar bulunmaktadır. İyiliği yapmakta hırslı olunup buna niyet edildiğinde bu iyilik yapılmasa bile bir hasene (sevap) olarak yazılır. Eğer iyilik yapılır ise on mislinden başlayıp, kat kat fazlasıyla yazılır. Kim bir kötülüğü yapmak ister, sonra da Allah için terk ederse, o kimseye bir sevap yazılır. Kim bir kötülük işlerse o kimseye bir günah yazılır. Kim bir kötülük yapmak ister sonra yapmaktan vazgeçerse ona hiçbir şey yazılmaz. Bunların hepsi Allah -Azze ve Celle-'nin rahmetinin genişliğine delâlet eder. Öyle ki bu büyük lütuf ve hayır ile Allah, kullarına ikramda bulunmuştur.


ترجمة هذا الحديث متوفرة باللغات التالية