البر
البِرُّ في اللغة معناه الإحسان، و(البَرُّ) صفةٌ منه، وهو اسمٌ من...
Aişe -radıyallahu anhâ'dan merfu olarak rivayet edilen bir hadiste, Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Allah Teâlâ kullarına ceza vermede acele etmeyendir. Onlara her işte kolaylık gösterilmesini çok sever» Yine şöyle buyurmuştur: «Allah Teâlâ kullarına ceza vermede acele etmeyendir. Onlara her işte kolaylık gösterilmesini çok sever. Zorluk çıkaranlara ve başkalarına vermediği başarıyı ve sevabı, kolaylık gösterenlere verir.»
Allah Teâlâ kullarınaceza vermede acele etmeyendir.O güzel muamelede bulunan, yumuşak huylu olan, lütufkâr kullarını sever. Zorluk çıkaranlara ve başkalarına vermediği başarıyı ve sevabı onlara verir. O bütün işlerde rıfk sahibidir. es-Sindi şöyle demiştir: Refîk: İnsanlara karşı rıfk ve iyilikle muamele eden ve güçleri ölçüsünde onları mükellef kılandır. “Rıfkı sever” ifadesi, yani kullarından rıfk sahibi olanları sever anlamındadır. “alâ'r-Rıfki” ifadesi ise büyük sevaplar verir manasındadır. “alâ'-Unf”: O da rıfkın zıttıdır. Yani insanları dosdoğru yola yumuşak huyluluk ve iyilikle çağıran kimse, kabalık ve sertlikle çağıran kimseden daha hayırlıdır. Bu, her ikisinin de olabileceği durum için geçerlidir. Yoksa durum hangisinin olmasını gerektiriyor ise onunla muamele edilir. Zira Allah Azze ve Celle o durumun hakikatini en iyi bilendir.