المحسن
كلمة (المحسن) في اللغة اسم فاعل من الإحسان، وهو إما بمعنى إحسان...
Enes -radıyallahu anh- şöyle dedi. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- yere birtakım çizgiler çizdi. Sonra da çizgileri göstererek şöyle buyurdu: «Bunlar insanın istek ve arzuları, şu da onun ecelidir. İnsan hayal içinde yaşayıp giderken bir de bakar ki, en yakın ölüm çizgisi karşısına gelivermiş.» İbn Mes’ûd -radıyallahu anh- şöyle dedi: Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- yere bir dörtgen çizdi. Dörtgenin ortasına, onu bir kenarından keserek dışarı çıkan bir çizgi çekti. Ortadaki bu çizginin iki yanından ona doğru birtakım küçük çizgiler daha çizdi. Sonra çizgileri göstererek şöyle buyurdu: «Şu insan, şu da onu kuşatan (veya “kuşatmış olan”) ecelidir. Dörtgeni keserek dışarı çıkan, insanın arzularıdır. Ortadaki çizgiye yönelik küçük çizgiler, dert ve ızdıraplardır. İnsan bu dertlerin birinden kurtulsa, öteki gelip çarpar. Şundan kurtulsa, beriki gelip yakalar.» diye buyurdu.
Bu iki hadis insanın emeli, eceli ve kendisine sunulacak olan şeylerin misali veilmektedir. Bunların birisinde ölüm gelip onu bulacaktır. Eğer bunların birinde selamette olsa ecelinin bitimiyle ölüm ona gelir. Bu çizgiler kendisine sunulacak afetlerdir. Birinden kurtulacak olsa diğeri ona isabet eder. Eğer bunların hepsinden selamette olsa hastalık ya da mal kaybı ve başka şeyler isabet eder, ölüm ansızın çıkagelir. Sonuç olarak sebeplerden ölmeyen ecelden ölecektir. Eğer insan bu afetlerin arasında yaşıyorsa “en yakın çizgi karşısına gelivermiş” o da eceldir. Emellerin kısa tutulmasına, ansızın gelen ölüme hazır olmaya işaret vardır. Zehirli yılan sokması olarak tabir edilmiştir ki bu da isabet etmesinde ve helak etmesindeki mübalağadan dolayıdır.