البحث

عبارات مقترحة:

الغفار

كلمة (غفّار) في اللغة صيغة مبالغة من الفعل (غَفَرَ يغْفِرُ)،...

المعطي

كلمة (المعطي) في اللغة اسم فاعل من الإعطاء، الذي ينوّل غيره...

المؤخر

كلمة (المؤخِّر) في اللغة اسم فاعل من التأخير، وهو نقيض التقديم،...

İbn Mes'ûd -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre, bu ayet hakkında şöyle demiştir: ﴿Andolsun ki, o, Cebrail’i bir başka inişte daha (aslî suretiyle) görmüştü﴾ [Necm Suresi: 13] Rasûlullah -sallalalhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Cebrail'i Sidretu'l Müntehada gördüm. Altı yüz kanadı vardı, her bir kanadından renk renk inci ve yakutlar dökülüyordu»

شرح الحديث :

İbn Mes'ûd -radıyallahu anh-: ﴿Andolsun ki, o, Cebrail’i bir başka inişte daha (aslî suretiyle) görmüştü﴾ ayetinin tefsirinde Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem-'in cennetin en üstünde Sidretu'l Münteha'da Allah Teâlâ'nın yaratmış olduğu şekilde Cebrail'i gördüğünü, altı yüz kanadı olduğunu ve her bir kanadından renk renk inci ve yakutlar döküldüğünü haber verdiğini zikretmiştir.


ترجمة هذا الحديث متوفرة باللغات التالية