البحث

عبارات مقترحة:

الآخر

(الآخِر) كلمة تدل على الترتيب، وهو اسمٌ من أسماء الله الحسنى،...

الرقيب

كلمة (الرقيب) في اللغة صفة مشبهة على وزن (فعيل) بمعنى (فاعل) أي:...

القاهر

كلمة (القاهر) في اللغة اسم فاعل من القهر، ومعناه الإجبار،...

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم، صادر عن مركز تفسير للدراسات القرآنية.

93- ﴿۞ إِنَّمَا السَّبِيلُ عَلَى الَّذِينَ يَسْتَأْذِنُونَكَ وَهُمْ أَغْنِيَاءُ ۚ رَضُوا بِأَنْ يَكُونُوا مَعَ الْخَوَالِفِ وَطَبَعَ اللَّهُ عَلَىٰ قُلُوبِهِمْ فَهُمْ لَا يَعْلَمُونَ﴾


Yüce Allah özür sahipleri olan kimselerin cezalandırılmasına bir yol olmadığı beyan edilince cezalandırılmayı hak eden kimseleri zikretmiş ve şöyle buyurmuştur: -Ey Peygamber!- Cezalandırmak ve muahaze etmek/paylamak, cihada gitmek için hazırlık yapmaya güçleri yettiği halde savaştan geri kalmak için senden izin isteyen kimseler içindir. Çünkü onlar, zillete ve alçalmaya razı olarak evlerinde olup, cihaddan geri kalan kimselerle beraber olmaya razı olarak cihada çıkmaktan geri kaldılar. Bundan dolayı Allah, onların kalplerini mühürlemiştir. Onlar; nasihatten anlamazlar. Bu mühürlenme ile onlar, kendi yararlarına olan şeyleri seçmeyi ve zararları olan şeylerden kaçınmayı bilmezler.

الترجمات والتفاسير لهذه الآية: