القريب
كلمة (قريب) في اللغة صفة مشبهة على وزن (فاعل) من القرب، وهو خلاف...
Ebû Hüreyre -radıyallahu anh- şöyle dedi: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’i ''Şüphesiz ki benim ümmetim, kıyamet gününde, abdest izlerinden dolayı yüzleri nurlu, elleri ve ayakları parlak olarak çağırılacaktır. Yüzünün nûrunu artırmaya gücü yeten kimse bunu yapsın” buyururken işittim.Müslim'deki bir başka lafızda: ''Ebû Hureyre'yi abdest alırken neredeyse yüzünü ve ellerini omuzlarına kadar yıkadığını gördüm.Sonra iki ayağını bacaklarına kadar yıkadı.Sonra da şöyle dedi: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'i şöyle buyururken işittim: ''Şüphesiz ki benim ümmetim, kıyamet gününde, abdest izlerinden dolayı yüzleri nurlu, elleri ve ayakları parlak olarak çağırılacaktır.Yüzünün nûrunu artırmaya gücü yeten kimse bunu yapsın” buyururken işittim.Müslimde bir diğer lafızda: Halilim olan Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'i şöyle buyururken işittim: ''Müminin süsü abdestinin ulaştığı yere kadar ulaşır.''
Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- Allah Subhânehu ve Teâlâ'nın kıyamet gününde ümmetini diğer ümmetler arasında fazilet ve şeref bakımından özel kılacağını ümmetine müjdeliyor.Öyle ki onlara seslenilecek ve yaratılmışların başında gelecekler,yüzleri,elleri ve ayakları nurlarla parlayacak.Bu da bü yüce ibadetin eserlerinden bir eserdir.O da abdesttir ki onu Allah'ın rızasını kazanmak ve sevabını istemek için bu değerli uzuvlara aldırarak tekrarlamışlardır.Karşılığıda bu çok özel büyük övgüdür.Sonra da Ebû Hureyre -radıyallahu anh- şöyle dedi: ''Kim bu beyazlığı uzatmak istiyorsa yapsın.''Çünkü uzuvda yıkanan yer ne kadar uzun olursa beyazlıkta o kadar uzun olur.Çünkü nurun beyazlığı abdest suyunun ulaştığı yere kadar ulaşır.Ancak meşru olan abdest alırken ellerin dirsekleride içine alarak dirseklere kadar olması ve pazuya gelmesi ve pazudanda bir kısmının yıkanmasıdır.Ayakların yıkanması ise aşık kemiklerini de içine alıp kemiğe kadar olup bacağı yıkamaya başlamaktır.Abdestte pazunun ve bacağın yıkanması meşru değildir.