البحث

عبارات مقترحة:

الحكم

كلمة (الحَكَم) في اللغة صفة مشبهة على وزن (فَعَل) كـ (بَطَل) وهي من...

العالم

كلمة (عالم) في اللغة اسم فاعل من الفعل (عَلِمَ يَعلَمُ) والعلم...

القيوم

كلمةُ (القَيُّوم) في اللغة صيغةُ مبالغة من القِيام، على وزنِ...

Selefin Kelamı Kötülemesinin Sebebi

التركية - Türkçe

المؤلف
القسم مقالات
النوع نصي
اللغة التركية - Türkçe
المفردات المعتزلة - الفرق المنتسبة للإسلام
Selef ve imamlar kelamı sadece "cevher", "araz" "cisim" gibi ıstılahlar sebebiyle kötülemediler. Onların kötülemesinin asıl sebebi: bu ibareler (kavramlar)la, delillerde ve ahkamda, kaçınılması gereken mezmum batıl şeyleri tabir ediyorlardı. Çünkü bu lafızlar nefiy ve isbatta mücmel anlamlar içeren (kapalı) lafızlardı. Nitekim İmam Ahmed bid'at ehlini anlatırken der ki: "Onlar kitap hakkında ihtilaf eden kimselerdir. Onlar Kitap'a muhalif olup Kitap'ın parçalanması konusunda ittifak halindedirler. Onlar sözün müteşabihleriyle konuşurlar ve yüzlerindeki maskeyle cahil insanları aldatırlar." "Cevher", "araz" gibi tabirlerle kastettikleri anlamları bilirsen Kitap ve Sünnetin hakkın kendisi olduğu ortaya çıkar. Haktan Kur'an ve Sünnetin tespit ettiği hakkı, batıldan da yine Kur'an ve Sünnetin tesbit ettiği batılı kastediyoruz. Kelamcılardan ehli hevanın "Vesail" ve "mesail" hakkında nefy ve ispat etmeye çalıştıkları hak ve batılı kastetmiyoruz. Kur'an ve Sünnet bunları fasıllara bölümlere ayırmaksızın anlatmıştır. Çünkü sıratı müstakimin yolu budur. Diğerleri ise şüphe bulutlarıdır.

التفاصيل

Selef ve imamlar kelamı sadece "cevher", "araz" "cisim" gibi ıstılahlar sebebiyle kötülemediler. Onların kötülemesinin asıl sebebi: bu ibareler (kavramlar)la, delillerde ve ahkamda, kaçınılması gereken mezmum batıl şeyleri tabir ediyorlardı. Çünkü bu lafızlar nefiy ve isbatta mücmel anlamlar içeren (kapalı) lafızlardı. Nitekim İmam Ahmed bid'at ehlini anlatırken der ki: "Onlar kitap hakkında ihtilaf eden kimselerdir. Onlar Kitap'a muhalif olup Kitap'ın parçalanması konusunda ittifak halindedirler. Onlar sözün müteşabihleriyle konuşurlar ve yüzlerindeki maskeyle cahil insanları aldatırlar." "Cevher", "araz" gibi tabirlerle kastettikleri anlamları bilirsen Kitap ve Sünnetin hakkın kendisi olduğu ortaya çıkar. Haktan Kur'an ve Sünnetin tespit ettiği hakkı, batıldan da yine Kur'an ve Sünnetin tesbit ettiği batılı kastediyoruz. Kelamcılardan ehli hevanın "Vesail" ve "mesail" hakkında nefy ve ispat etmeye çalıştıkları hak ve batılı kastetmiyoruz. Kur'an ve Sünnet bunları fasıllara bölümlere ayırmaksızın anlatmıştır. Çünkü sıratı müstakimin yolu budur. Diğerleri ise şüphe bulutlarıdır.