البحث

عبارات مقترحة:

القيوم

كلمةُ (القَيُّوم) في اللغة صيغةُ مبالغة من القِيام، على وزنِ...

البصير

(البصير): اسمٌ من أسماء الله الحسنى، يدل على إثباتِ صفة...

الرءوف

كلمةُ (الرَّؤُوف) في اللغة صيغةُ مبالغة من (الرأفةِ)، وهي أرَقُّ...

Hz. Peygamber’in Sağlığın Korunması İle İlgili Uygulamaları

التركية - Türkçe

المؤلف
القسم مقالات
النوع نصي
اللغة التركية - Türkçe
المفردات الطب والتداوي والرقية الشرعية
Hz. Peygamber'in canı bir şey yemek istemediği zaman onu yemez, isteksizce yemek için nefsine işkence çektirmezdi. Bu, sağlığı korumada temel ilkedir. İnsan canı çekmeden ve iştahsızca bir şeyi yerse, onun zararı faydasından daha çok olur. Kendisine kızartılmış keler sunulunca onu yemedi. "Yoksa haram mı?" denilince: "Hayır! Kavmimin yaşadığı bölgede yoktur, ondan hoşlanmıyorum."[1] buyurdu. İbn Mâce'nin rivâyet ettiğine göre Allah Resûlü eti severdi ve: "Et, hem dünya hem de âhiret halkının temel (başlıca) yiyeceğidir."[2] derdi. En sevdiği, koyunun ön ayak ve boynun ön kısmı idi. Dubâa bt. Zübeyr'in kendi evinde koyun kestiği ve Resûlullah'ın ona: "Kestiğiniz koyundan bize de tattırın." diye haber gönderdiği nakledilmiştir. Kadın, elçiye: "Sadece boyun kısmı kaldı. Ben de bunu Allah Resûlü'ne göndermeye utanıyorum." dedi. Elçi dönüp durumu Hz. Peygamber'e anlattı. Bunun üzerine Resûlullah: "Ona git ve bu kısmın koyunun kılavuzu, hayra en yakın ve eziyetten en uzak kısmı olduğunu söyle." [3] buyurdu. Soğuk ve tatlı içecekleri çok severdi. Ona tatlı su getirilirdi. Dinlenmişsuyu tercih ederdi. Çünkü su dinlendiği zaman toprak parçacıkları suyun dibine çöker. Müslim'in rivâyetine göre Allah Resûlü: "Kapları örtünüz, kırbaların ağzını bağlayınız."[4] buyurmuştur. Buhârî'de de Hz. Peygamber'in su kabının ağzından içmeyi yasakladığı[5] rivâyet edilmiştir.[6] Hz. Peygamber bütün işlerinde vücuda fayda veren mutedil sistem üzere hareket ederdi: Yemesinde, içmesinde, giyinmesinde, uykusunda, uyanmasında, yürümesinde, oturmasında ve temizliğindeki tutum ve davranışlarına bir bak! Allah'ın rahmeti ve selamı onun üzerine olsun. O, ümmetine ihtiyaç duydukları her şeyi öğretmiştir.   [1]     Bk. Buhârî, "Zebâih", 33; "Et'ime", 10; Müslim, "Sayd", 39, 40, 43, 44, 45; Ebû Dâvûd, "Et'ime", 27; "Eşribe", 21;Tirmizî, "Et'ime", 3; Nesâî, "Sayd", 26; İbn Mâce, "Sayd", 16; Dârimî, "Sayd", 8; Muvatta, "İsti'zân", 10, 11; İbn Hanbel, I, 29; II, 5, 9, 10 vd; IV, 88, 89; VI, 331. [2]     İbn Mâce, "Et'ime", 27. [3]     İbn Hanbel, VI, 360. [4]     Müslim, "Eşribe", 96, 99. [5]     Buhârî, "Eşribe", 24. [6]     Yiyecek ve içecekler açıkta olduğu zaman, havadaki kir, zararlı mikroplar ve etrafındaki canlıların hareketleriyle kirlenir. Aynışekilde içinde ne olduğu görünmeyen bir kaptan içmek -her kabın içindeki içecek- içenin sağlığına uygun olmayabileceği için ona zarar verebilir. Allah'ın hikmetini düşünmek gerekir!

التفاصيل

Hz. Peygamber'in canı bir şey yemek istemediği zaman onu yemez, isteksizce yemek için nefsine işkence çektirmezdi. Bu, sağlığı korumada temel ilkedir. İnsan canı çekmeden ve iştahsızca bir şeyi yerse, onun zararı faydasından daha çok olur. Kendisine kızartılmış keler sunulunca onu yemedi. "Yoksa haram mı?" denilince: "Hayır! Kavmimin yaşadığı bölgede yoktur, ondan hoşlanmıyorum."[1] buyurdu. İbn Mâce'nin rivâyet ettiğine göre Allah Resûlü eti severdi ve: "Et, hem dünya hem de âhiret halkının temel (başlıca) yiyeceğidir."[2] derdi. En sevdiği, koyunun ön ayak ve boynun ön kısmı idi. Dubâa bt. Zübeyr'in kendi evinde koyun kestiği ve Resûlullah'ın ona: "Kestiğiniz koyundan bize de tattırın." diye haber gönderdiği nakledilmiştir. Kadın, elçiye: "Sadece boyun kısmı kaldı. Ben de bunu Allah Resûlü'ne göndermeye utanıyorum." dedi. Elçi dönüp durumu Hz. Peygamber'e anlattı. Bunun üzerine Resûlullah: "Ona git ve bu kısmın koyunun kılavuzu, hayra en yakın ve eziyetten en uzak kısmı olduğunu söyle." [3] buyurdu. Soğuk ve tatlı içecekleri çok severdi. Ona tatlı su getirilirdi. Dinlenmişsuyu tercih ederdi. Çünkü su dinlendiği zaman toprak parçacıkları suyun dibine çöker. Müslim'in rivâyetine göre Allah Resûlü: "Kapları örtünüz, kırbaların ağzını bağlayınız."[4] buyurmuştur. Buhârî'de de Hz. Peygamber'in su kabının ağzından içmeyi yasakladığı[5] rivâyet edilmiştir.[6] Hz. Peygamber bütün işlerinde vücuda fayda veren mutedil sistem üzere hareket ederdi: Yemesinde, içmesinde, giyinmesinde, uykusunda, uyanmasında, yürümesinde, oturmasında ve temizliğindeki tutum ve davranışlarına bir bak! Allah'ın rahmeti ve selamı onun üzerine olsun. O, ümmetine ihtiyaç duydukları her şeyi öğretmiştir.   [1]     Bk. Buhârî, "Zebâih", 33; "Et'ime", 10; Müslim, "Sayd", 39, 40, 43, 44, 45; Ebû Dâvûd, "Et'ime", 27; "Eşribe", 21;Tirmizî, "Et'ime", 3; Nesâî, "Sayd", 26; İbn Mâce, "Sayd", 16; Dârimî, "Sayd", 8; Muvatta, "İsti'zân", 10, 11; İbn Hanbel, I, 29; II, 5, 9, 10 vd; IV, 88, 89; VI, 331. [2]     İbn Mâce, "Et'ime", 27. [3]     İbn Hanbel, VI, 360. [4]     Müslim, "Eşribe", 96, 99. [5]     Buhârî, "Eşribe", 24. [6]     Yiyecek ve içecekler açıkta olduğu zaman, havadaki kir, zararlı mikroplar ve etrafındaki canlıların hareketleriyle kirlenir. Aynışekilde içinde ne olduğu görünmeyen bir kaptan içmek -her kabın içindeki içecek- içenin sağlığına uygun olmayabileceği için ona zarar verebilir. Allah'ın hikmetini düşünmek gerekir!