البحث

عبارات مقترحة:

المعطي

كلمة (المعطي) في اللغة اسم فاعل من الإعطاء، الذي ينوّل غيره...

الظاهر

هو اسمُ فاعل من (الظهور)، وهو اسمٌ ذاتي من أسماء الربِّ تبارك...

الغني

كلمة (غَنِيّ) في اللغة صفة مشبهة على وزن (فعيل) من الفعل (غَنِيَ...

Kur’an’ın Uluhiyet Tevhidinde Kullandığı Metotlar

التركية - Türkçe

المؤلف صالح بن فوزان الفوزان ، Muhammed Şahin
القسم مقالات
النوع نصي
اللغة التركية - Türkçe
المفردات التوحيد
İnsanlar, fıtratları ve kâinatı tefekkürlerinin gereği olarak Rubûbiyet tevhîdini kabul etmeleri ve yalnızca bu tevhîdi kabul etmenin Allah Teâlâ’ya îmân için yeterli olmayınca ve bu tevhîd, sahibini cehennem azabından kurtaramayacak olunca, elçilerin dâvetleri, özellikle de elçilerin sonuncusu Peygamberimiz Muhammed’in dâveti, Ulûhiyet tevhîdi üzerinde yoğunlaşmıştır. -Allah’ın en fazîletli salât ve selâmı, O’nun ve diğer elçilerin üzerine olsun-. Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem- insanlardan, Allah Teâlâ’ya ibâdet etmeyi ve O’ndan başkasına ibâdet etmemeyi içeren "Lâ ilâhe illallah sözünü" demelerini istiyordu. Müşrik araplar ise ondan kaçıyorlar ve şöyle diyorlardı: "O (Muhammed), (o kadar çok) ilâhları nasıl oldu da tek bir ilâh yaptı? Doğrusu, (haber verdiği ve insanları ona dâvet ettiği) bu, ne tuhaf bir şeydir."