الحفي
كلمةُ (الحَفِيِّ) في اللغة هي صفةٌ من الحفاوة، وهي الاهتمامُ...
Berâ -radıyallahu anh- dedi ki: Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- Halid b. Velîd -radıyallahu anh-'ı onları İslama davet etmesi için Yemen'e gönderdi onun davetine icabet etmediler.Sonra Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- Ali b. Ebî Talib'i gönderdi ve ona Halid ve onunla beraber olanların geri dönmelerini sadece Halid ile beraber olup Ali -radıyallahu anh- ile kalmak isteyen kimsenin kalmasını emretti.Berâ -radıyallahu anh- bende onunla beraber kalanlardan biriydim dedi.O topluluğa yaklaşınca bize doğru çıkıp geldiler Ali -radıyallahu anh- bize namaz kıldırdı bizde arkasında bir saf olduk.Sonra da bizim önümüze geçti.Onlara Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in yazısını okudu ve peşinden Hemedân kabilesinin hepsi müslüman oldular.Ali -radıyallahu anh- Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e Müslüman olduklarını yazdı.Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- yazıyı okuyunca secdeye kapandı.Sonra da başını kaldırdı ve şöyle buyurdu: ''Hemedân'a selam olsun Hemedân'a selam olsun.
Hadis Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem-'e onu sevindiren her bir iş geldiğinde Allah için şükür secdesine kapandığını açıklıyor.Bunun örneklerinden Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in Halid b. Velîd -radıyallahu anh-'ın davetini kabul etmeyip Müslüman olmamalarından sonra Ali -radıyallahu anh-'ı onları davet etmek için Yemen'e gönderdiği zaman olan olaydır.Ali -radıyallahu anh- onları davet ettiği zaman Hemedân kabilesinin hepsi müslüman olmuştur.Bunu da Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem-'e yazınca o da hemen Allah Teâlâ'ya şükür etmek için secdeye kapanmıştır.