المحيط
كلمة (المحيط) في اللغة اسم فاعل من الفعل أحاطَ ومضارعه يُحيط،...
İbn Abbâs -radıyallahu anhuma-'dan rivayet edildiğine göre, Ali şöyle demiştir: Fatıma -radıyallahu anha- ile evlenmiştim ve Ya Rasûlullah!: “Beni zifafa sok” dedim. Rasûlullah: “Fatıma’ya mehir olarak bir şeyler ver de öyle” buyurdu. “Yanımda ona verecek bir şey yoktur” dedim. “Sağlam zırhın nerededir?” buyurdu. Ben de: “Yanımdadır” dedim. “Öyleyse onu ver” buyurdu.
Bu hadiste Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- amcasının oğlu Ali b. Ebî Tâlib -radıyallahu anh- ile kızı Fatıma -radıyallahu anha-'yı evlendirmiş ve Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- Ali -radıyallahu anh-'ın hanımının hatrı, onu istediğini göstermesi ve kadrini bilmesi için mehir vermesini emretmiştir. Verecek bir şey bulamayınca, mehir olarak vermesi için savaşta korunmak için giyilen zırhını sormuştur. Az olmasına rağmen bunu sormasının sebebi Fatıma -radıyallahu anha-'ya mehir olması içindir.