البحث

عبارات مقترحة:

الحق

كلمة (الحَقِّ) في اللغة تعني: الشيءَ الموجود حقيقةً.و(الحَقُّ)...

المولى

كلمة (المولى) في اللغة اسم مكان على وزن (مَفْعَل) أي محل الولاية...

الباطن

هو اسمٌ من أسماء الله الحسنى، يدل على صفة (الباطنيَّةِ)؛ أي إنه...

سورة البقرة - الآية 4 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿وَالَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِمَا أُنْزِلَ إِلَيْكَ وَمَا أُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَ وَبِالْآخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَ﴾

التفسير

3-4 Onlar gaybe inanırlar. Gayb; Ahiret günü gibi Allah'ın ya da Rasûlü'nün haber verdiği, bize gizli kalıp duyularla hissedilmeyen her şeydir. Onlar, Allah'ın emrettiği şekilde şartları, rükunleri, vacipleri ve sünnetlerine uygun olarak namazı dosdoğru kılan kimselerdir. Onlar, Allah'ın sevabını umarak zekât gibi verilmesi farz olan veya sadaka gibi farz olmayan Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği şeylerden infak ederler. Ey Peygamber! Onlar Allah'ın sana ve senden önce gönderdiği bütün peygamberlere -aleyhimusselam- indirdiği vahye ayırt etmeksizin iman ederler. Ve onlar ahirete, orada verilecek olan sevap ve cezaya kesin bir inançla iman ederler.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم