البحث

عبارات مقترحة:

الحليم

كلمةُ (الحليم) في اللغة صفةٌ مشبَّهة على وزن (فعيل) بمعنى (فاعل)؛...

الظاهر

هو اسمُ فاعل من (الظهور)، وهو اسمٌ ذاتي من أسماء الربِّ تبارك...

المحيط

كلمة (المحيط) في اللغة اسم فاعل من الفعل أحاطَ ومضارعه يُحيط،...

سورة النساء - الآية 46 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿مِنَ الَّذِينَ هَادُوا يُحَرِّفُونَ الْكَلِمَ عَنْ مَوَاضِعِهِ وَيَقُولُونَ سَمِعْنَا وَعَصَيْنَا وَاسْمَعْ غَيْرَ مُسْمَعٍ وَرَاعِنَا لَيًّا بِأَلْسِنَتِهِمْ وَطَعْنًا فِي الدِّينِ ۚ وَلَوْ أَنَّهُمْ قَالُوا سَمِعْنَا وَأَطَعْنَا وَاسْمَعْ وَانْظُرْنَا لَكَانَ خَيْرًا لَهُمْ وَأَقْوَمَ وَلَٰكِنْ لَعَنَهُمُ اللَّهُ بِكُفْرِهِمْ فَلَا يُؤْمِنُونَ إِلَّا قَلِيلًا﴾

التفسير

Yahudilerden kötü bir topluluk Allah’ın indirdiği sözleri değiştirerek, onu Allah’ın indirdiğinin dışında farklı yorumlarlar. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- onlara bir emir verdiği zaman şöyle derler: "Sözünü işittik ve emrine karşı geliyoruz" ve alay ederek şöyle derler: "Duymayasıca bizim söylediğimizi dinle" ve "Bizi gözet" sözüyle de "Kulağın bizde olsun" sözünü söylermiş zannettiriyorlar. Ama o sözü değil de "ahmaklık" sözünü kast ediyorlar. Bu kelimeyi söylerken dillerini büküyorlar ve Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-‘e beddua etmeyi ve dini kınamayı kastediyorlar. Onlar "Sözünü işittik ve emrine karşı geldik" sözlerinin yerine "Sözünü işittik ve emrine itaat ettik" demiş olsalardı, "Duymayasıca" sözünün yerine "dinle" deselerdi ve "bize çobanlık et" sözünün yerine de "Bizi bekle ki söylediğin sözleri anlayalım" deselerdi, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'e karşı güzel bir edep olduğu için, daha önce söylediklerinden daha hayırlı ve adaletli olurdu. Fakat küfürleri sebebiyle Allah, onlara lanet etti ve rahmetinden uzaklaştırdı. Onlar kendilerine faydası dokunacak şekilde iman etmezler.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم