البحث

عبارات مقترحة:

الحفيظ

الحفظُ في اللغة هو مراعاةُ الشيء، والاعتناءُ به، و(الحفيظ) اسمٌ...

الرءوف

كلمةُ (الرَّؤُوف) في اللغة صيغةُ مبالغة من (الرأفةِ)، وهي أرَقُّ...

سورة النساء - الآية 89 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿وَدُّوا لَوْ تَكْفُرُونَ كَمَا كَفَرُوا فَتَكُونُونَ سَوَاءً ۖ فَلَا تَتَّخِذُوا مِنْهُمْ أَوْلِيَاءَ حَتَّىٰ يُهَاجِرُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ ۚ فَإِنْ تَوَلَّوْا فَخُذُوهُمْ وَاقْتُلُوهُمْ حَيْثُ وَجَدْتُمُوهُمْ ۖ وَلَا تَتَّخِذُوا مِنْهُمْ وَلِيًّا وَلَا نَصِيرًا﴾

التفسير

Münafıklar, kendilerinin inkâr ettiği gibi, sizin de Allah’ın üzerinize indirdiğini inkâr ederek onlarla inkârda aynı seviyede olmanızı temenni ettiler. İmanlarının göstergesi olarak Allah yolunda şirk diyarından İslam beldesine hicret edinceye kadar içlerindeki düşmanlıkları sebebiyle onların hiçbirini dost edinmeyin. Şayet yüz çevirir ve oldukları halde devam ederlerse onları yakalayın ve nerede bulursanız orada öldürün. Onların hiçbirini işlerinizi idare eden bir veli ve de düşmanlarınıza karşı size yardım eden bir yandaşlar edinmeyin.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم