البحث

عبارات مقترحة:

المحيط

كلمة (المحيط) في اللغة اسم فاعل من الفعل أحاطَ ومضارعه يُحيط،...

القابض

كلمة (القابض) في اللغة اسم فاعل من القَبْض، وهو أخذ الشيء، وهو ضد...

سورة المائدة - الآية 13 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿فَبِمَا نَقْضِهِمْ مِيثَاقَهُمْ لَعَنَّاهُمْ وَجَعَلْنَا قُلُوبَهُمْ قَاسِيَةً ۖ يُحَرِّفُونَ الْكَلِمَ عَنْ مَوَاضِعِهِ ۙ وَنَسُوا حَظًّا مِمَّا ذُكِّرُوا بِهِ ۚ وَلَا تَزَالُ تَطَّلِعُ عَلَىٰ خَائِنَةٍ مِنْهُمْ إِلَّا قَلِيلًا مِنْهُمْ ۖ فَاعْفُ عَنْهُمْ وَاصْفَحْ ۚ إِنَّ اللَّهَ يُحِبُّ الْمُحْسِنِينَ﴾

التفسير

Kendilerinden alınan kuvvetli sözü bozmaları sebebiyle (İsrailoğulları'nı) rahmetimizden kovduk. Kalplerine hiçbir hayrın ulaşamayacağı ve hiçbir öğüdün fayda vermeyeceği şekilde kas katı kıldık. Hevâlarına uyacak şekilde manalarını tevil ederek ve lafızlarını değiştirerek Allah'ın kelamının anlamını tahrif ediyorlar. Kendilerine emredilenlerle amel etmeyi terk ettiler. Ey Rasûl! Hâlâ sen Allah'a ve Mü'min kullarına karşı yaptıkları hainliklerini ortaya çıkarıyorsun. Ancak bunlardan azı hariç vermiş oldukları o sözü yerine getirmediler. Verdikleri söze uyanları affet ve azarlayıp paylama, bağışla. Bu ihsandandır. Şüphe yoktur ki Allah iyilik edenleri sever.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم