البحث

عبارات مقترحة:

العظيم

كلمة (عظيم) في اللغة صيغة مبالغة على وزن (فعيل) وتعني اتصاف الشيء...

القادر

كلمة (القادر) في اللغة اسم فاعل من القدرة، أو من التقدير، واسم...

الغني

كلمة (غَنِيّ) في اللغة صفة مشبهة على وزن (فعيل) من الفعل (غَنِيَ...

سورة الأنعام - الآية 130 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿يَا مَعْشَرَ الْجِنِّ وَالْإِنْسِ أَلَمْ يَأْتِكُمْ رُسُلٌ مِنْكُمْ يَقُصُّونَ عَلَيْكُمْ آيَاتِي وَيُنْذِرُونَكُمْ لِقَاءَ يَوْمِكُمْ هَٰذَا ۚ قَالُوا شَهِدْنَا عَلَىٰ أَنْفُسِنَا ۖ وَغَرَّتْهُمُ الْحَيَاةُ الدُّنْيَا وَشَهِدُوا عَلَىٰ أَنْفُسِهِمْ أَنَّهُمْ كَانُوا كَافِرِينَ﴾

التفسير

Kıyamet günü onlara: "Ey insanlar ve cinler topluluğu! Sizlere kendi türünüzden - insanlardan olan- Allah’ın kendilerine indirdiklerini okuyan ve sizi içinde bulunduğunuz bu kıyamet günü ile korkutan peygamberler gelmedi mi?” deriz. Onlar da: "Elbette geldi. Bu gün kendi nefislerimiz aleyhine senin peygamberlerinin bize tebliğ ettiğini de kabul ederiz, bu günle karşılaşma hakkında uyardıklarını da kabul ederiz. Fakat biz senin peygamberlerini de yalanladık, karşı karşıya kalacağımız bu günü de yalanladık.” derler. Dünya hayatı, içinde olan geçici süsleri, güzellikleri ve nimetleriyle onları aldatmıştır. Onlar da dünyada Allah'a ve Rasûlüne iman etmede kâfir olduklarını kendi aleyhlerine kabul ettiler. Oysa vaktinin geçmiş olması sebebiyle, onların bu ikrarı ve imanı onlara bir fayda vermez.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم