البحث

عبارات مقترحة:

الحفي

كلمةُ (الحَفِيِّ) في اللغة هي صفةٌ من الحفاوة، وهي الاهتمامُ...

المؤمن

كلمة (المؤمن) في اللغة اسم فاعل من الفعل (آمَنَ) الذي بمعنى...

الودود

كلمة (الودود) في اللغة صيغة مبالغة على وزن (فَعول) من الودّ وهو...

سورة الأعراف - الآية 150 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿وَلَمَّا رَجَعَ مُوسَىٰ إِلَىٰ قَوْمِهِ غَضْبَانَ أَسِفًا قَالَ بِئْسَمَا خَلَفْتُمُونِي مِنْ بَعْدِي ۖ أَعَجِلْتُمْ أَمْرَ رَبِّكُمْ ۖ وَأَلْقَى الْأَلْوَاحَ وَأَخَذَ بِرَأْسِ أَخِيهِ يَجُرُّهُ إِلَيْهِ ۚ قَالَ ابْنَ أُمَّ إِنَّ الْقَوْمَ اسْتَضْعَفُونِي وَكَادُوا يَقْتُلُونَنِي فَلَا تُشْمِتْ بِيَ الْأَعْدَاءَ وَلَا تَجْعَلْنِي مَعَ الْقَوْمِ الظَّالِمِينَ﴾

التفسير

Musa, Rabbi ile münacat etmesinin ardından buzağıya tapmalarından dolayı kavmine karşı öfke ve üzüntü ile gelerek onlara şöyle dedi: "Ey kavmim! Benim sizden ayrılıp gitmemden sonra ardımdan hak yoldan sapmanız sizi helâke götüren ne kötü bir haldir. Beni beklemekten bıktınız da buzağıya ibadet etmeye mi yöneldiniz? Musa üzüntüsünün ve öfkesinin şiddetinden dolayı taşımış olduğu Tevrat'ın o levhalarını yere attı. Kardeşi Harun'un kavmi ile birlikte kalıp onların buzağıya ibadet etmelerini gördüğü halde değiştirmemesine (öfkelenerek) kardeşinin saçını ve sakalını tutup kendine doğru çekti. Harun bunun üzerine Musa'dan özür dileyerek ve şefkatli olmasını bekleyerek dedi ki: "Ey Anamın oğlu! Kuşkusuz bu kavim beni zayıf sayarak küçümsediler ve neredeyse beni öldüreceklerdi. Düşmanları sevindirecek cezayla beni cezalandırma ve bana olan öfken sebebi ile beni Allah'tan başkasına ibadet eden bu zalim kavimle bir tutma!" dedi.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم