البحث

عبارات مقترحة:

البر

البِرُّ في اللغة معناه الإحسان، و(البَرُّ) صفةٌ منه، وهو اسمٌ من...

الخلاق

كلمةُ (خَلَّاقٍ) في اللغة هي صيغةُ مبالغة من (الخَلْقِ)، وهو...

المقتدر

كلمة (المقتدر) في اللغة اسم فاعل من الفعل اقْتَدَر ومضارعه...

سورة الأنفال - الآية 48 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿وَإِذْ زَيَّنَ لَهُمُ الشَّيْطَانُ أَعْمَالَهُمْ وَقَالَ لَا غَالِبَ لَكُمُ الْيَوْمَ مِنَ النَّاسِ وَإِنِّي جَارٌ لَكُمْ ۖ فَلَمَّا تَرَاءَتِ الْفِئَتَانِ نَكَصَ عَلَىٰ عَقِبَيْهِ وَقَالَ إِنِّي بَرِيءٌ مِنْكُمْ إِنِّي أَرَىٰ مَا لَا تَرَوْنَ إِنِّي أَخَافُ اللَّهَ ۚ وَاللَّهُ شَدِيدُ الْعِقَابِ﴾

التفسير

-Ey Mü'minler!- Allah'ın sizin üzerinize olan nimetlerini hatırlayın. Hani Şeytan müşriklere yapmış oldukları amellerini güzel göstermiş, onları savaşmak için Müslümanlarla karşılaşmaları hususunda cesaretlendirmiş ve onlara şöyle demişti: "Bugün sizi yenecek bir kimse yoktur. Şüphesiz ben de sizin yardımcınızım, sizi düşmanlarınıza karşı korurum." İki grup karşılaştığında: Mü'minlerin grubu, kendilerine yardım eden meleklerle beraberdi. Müşriklerin grubunun beraberlerinde ise Şeytan vardı. Öyle ki o onları alçalttı, onları terk ederek kaçtı ve müşriklere şöyle dedi: "Ben, sizden uzağım, ben (sizin görmediklerinizi) Mü'minlere yardım etmek için gelen melekleri görüyorum. Ben, Allah'ın beni helak etmesinden korkarım. Allah'ın cezalandırması şiddetlidir. Hiç kimse O'nun cezalandırmasına tahammül edemez."

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم