البحث

عبارات مقترحة:

الحسيب

 (الحَسِيب) اسمٌ من أسماء الله الحسنى، يدل على أن اللهَ يكفي...

المجيب

كلمة (المجيب) في اللغة اسم فاعل من الفعل (أجاب يُجيب) وهو مأخوذ من...

المعطي

كلمة (المعطي) في اللغة اسم فاعل من الإعطاء، الذي ينوّل غيره...

سورة التوبة - الآية 30 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿وَقَالَتِ الْيَهُودُ عُزَيْرٌ ابْنُ اللَّهِ وَقَالَتِ النَّصَارَى الْمَسِيحُ ابْنُ اللَّهِ ۖ ذَٰلِكَ قَوْلُهُمْ بِأَفْوَاهِهِمْ ۖ يُضَاهِئُونَ قَوْلَ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ قَبْلُ ۚ قَاتَلَهُمُ اللَّهُ ۚ أَنَّىٰ يُؤْفَكُونَ﴾

التفسير

Yahudi ve Hristiyanlardan her biri müşriktirler. Yahudiler; Üzeyir'in Allah'ın oğlu olduğunu iddia ederek Allah'a ortak koştular. Hristiyanlar ise Mesih İsa -aleyhisselam-'ın Allah'ın oğlu olduğu iddiasında bulunarak Allah'a ortak koştular. Bu onların herhangi bir delile dayanmaksızın dilleriyle iddia ettikleri bir iftiraydı. Onlar bu sözleriyle kendilerinden önceki müşriklerin, melekler Allah'ın kızlarıdır sözlerine benzemektedir. Allah Teâlâ, onların söyledikleri bu sözlerden çok yücedir ve büyüktür. Yüce Allah, onları helâk etti. Onlar nasıl da apaçık hakkı bırakarak bâtıla doğru çevriliyorlar?

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم