البحث

عبارات مقترحة:

الحكيم

اسمُ (الحكيم) اسمٌ جليل من أسماء الله الحسنى، وكلمةُ (الحكيم) في...

البر

البِرُّ في اللغة معناه الإحسان، و(البَرُّ) صفةٌ منه، وهو اسمٌ من...

الحي

كلمة (الحَيِّ) في اللغة صفةٌ مشبَّهة للموصوف بالحياة، وهي ضد...

سورة التوبة - الآية 50 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿إِنْ تُصِبْكَ حَسَنَةٌ تَسُؤْهُمْ ۖ وَإِنْ تُصِبْكَ مُصِيبَةٌ يَقُولُوا قَدْ أَخَذْنَا أَمْرَنَا مِنْ قَبْلُ وَيَتَوَلَّوْا وَهُمْ فَرِحُونَ﴾

التفسير

-Ey Rasûl!- Eğer sana, yardım yahut ganimet gibi seni sevindirecek olan Allah'ın nimetlerinden bir şey erişirse; bu onları üzer. Eğer sana zorluk yahut düşmanın sana karşı galip gelmesi gibi bir musibet erişecek olursa bu münafıklar: "Bizler, kendi nefislerimiz için tedbir almış ve bu Mü'minlerin yaptığı gibi onlar savaşa çıktığında onlarla birlikte savaşa çıkmayarak kendimizi sağlama almıştık." derler. Sonra münafıklar; Mü'minlere öldürülme ve esir edilme gibi şeyler isabet ettiğinde mutlu bir şekilde selametle ailelerine dönerler.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم