البحث

عبارات مقترحة:

الأحد

كلمة (الأحد) في اللغة لها معنيانِ؛ أحدهما: أولُ العَدَد،...

الكريم

كلمة (الكريم) في اللغة صفة مشبهة على وزن (فعيل)، وتعني: كثير...

الأول

(الأوَّل) كلمةٌ تدل على الترتيب، وهو اسمٌ من أسماء الله الحسنى،...

سورة التوبة - الآية 99 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿وَمِنَ الْأَعْرَابِ مَنْ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ وَيَتَّخِذُ مَا يُنْفِقُ قُرُبَاتٍ عِنْدَ اللَّهِ وَصَلَوَاتِ الرَّسُولِ ۚ أَلَا إِنَّهَا قُرْبَةٌ لَهُمْ ۚ سَيُدْخِلُهُمُ اللَّهُ فِي رَحْمَتِهِ ۗ إِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَحِيمٌ﴾

التفسير

Bedevilerden, Allah’a ve kıyamet gününe iman eden ve malından Allah yolunda sarf ettiğini, Allah'a yakınlaşmaya ve peygamberin duasını ve onun için istiğfar etmesini elde etmeye vesile sayan kimseler vardır. Şurası muhakkaktır ki, bu kimsenin Allah yolunda sarf ettikleri ve Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’in duası kendileri için Allah katında bir yakınlık vesilesidir. Bu kimse karşılığını yüce Allah'ın katında bulacaktır. Yüce Allah onu mağfiret ve cennetini kapsayan geniş rahmetine sokacaktır. Şüphesiz Allah, tevbe eden kullarının günahlarını çokça örtüp, bağışlayandır. Onlara karşı çok merhametlidir.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم