البحث

عبارات مقترحة:

الحفي

كلمةُ (الحَفِيِّ) في اللغة هي صفةٌ من الحفاوة، وهي الاهتمامُ...

المقتدر

كلمة (المقتدر) في اللغة اسم فاعل من الفعل اقْتَدَر ومضارعه...

الولي

كلمة (الولي) في اللغة صفة مشبهة على وزن (فعيل) من الفعل (وَلِيَ)،...

سورة يونس - الآية 11 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿۞ وَلَوْ يُعَجِّلُ اللَّهُ لِلنَّاسِ الشَّرَّ اسْتِعْجَالَهُمْ بِالْخَيْرِ لَقُضِيَ إِلَيْهِمْ أَجَلُهُمْ ۖ فَنَذَرُ الَّذِينَ لَا يَرْجُونَ لِقَاءَنَا فِي طُغْيَانِهِمْ يَعْمَهُونَ﴾

التفسير

Eğer Allah -Subhânehu ve Teâlâ-, insanların kızgınlık anında kendi nefislerine, evlatlarına ve malları aleyhine yaptıkları dualarını (beddualarını) kabul etmekte onların hayrı istedikleri dualarını kabul etmesinde acele ettiği gibi acele etseydi onlar helak olurlardı. Fakat yüce Allah, onlara mühlet verir ve O'na kavuşmayı ummayanları kendi hallerine bırakır. Çünkü onlar Allah'ın cezalandırmasından korkmazlar ve O'nun vereceği sevabı da ummazlar. İşte yüce Allah, onları hesap günü kararsızlar, şaşırmışlar ve şüpheciler olarak (bırakıp) terk eder.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم