البحث

عبارات مقترحة:

الظاهر

هو اسمُ فاعل من (الظهور)، وهو اسمٌ ذاتي من أسماء الربِّ تبارك...

المؤخر

كلمة (المؤخِّر) في اللغة اسم فاعل من التأخير، وهو نقيض التقديم،...

المعطي

كلمة (المعطي) في اللغة اسم فاعل من الإعطاء، الذي ينوّل غيره...

سورة النحل - الآية 110 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿ثُمَّ إِنَّ رَبَّكَ لِلَّذِينَ هَاجَرُوا مِنْ بَعْدِ مَا فُتِنُوا ثُمَّ جَاهَدُوا وَصَبَرُوا إِنَّ رَبَّكَ مِنْ بَعْدِهَا لَغَفُورٌ رَحِيمٌ﴾

التفسير

Sonra, -Ey Peygamber!- Kalpleri iman ile mutmain oldukları halde küfür olan bir söz söyleyinceye kadar müşriklerin işkence edip onları dinleriyle imtihan etmelerinin ardından Mekke’den Medine’ye hicret eden Mü'minler'den zulme uğramış mustazaflara karşı Rabbin bağışlayıcı ve merhametlidir. Bu kimseler, Allah’ın kelimesi en üstün olsun ve kâfirlerin kelimesi en düşük kalsın diye Allah yolunda savaşır ve savaşın zorluklarına sabrederler. Muhakkak Rabbin, kendisi ile imtihan oldukları o fitneden ve küfür olan sözü söylemeleri için gördükleri işkenceden sonra elbette onları bağışlar, onlara merhamet eder. Çünkü onlar, küfür sözünü sadece buna zorlandıkları için söylemişlerdir.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم