البحث

عبارات مقترحة:

المعطي

كلمة (المعطي) في اللغة اسم فاعل من الإعطاء، الذي ينوّل غيره...

الفتاح

كلمة (الفتّاح) في اللغة صيغة مبالغة على وزن (فعّال) من الفعل...

الحليم

كلمةُ (الحليم) في اللغة صفةٌ مشبَّهة على وزن (فعيل) بمعنى (فاعل)؛...

سورة الكهف - الآية 29 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿وَقُلِ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكُمْ ۖ فَمَنْ شَاءَ فَلْيُؤْمِنْ وَمَنْ شَاءَ فَلْيَكْفُرْ ۚ إِنَّا أَعْتَدْنَا لِلظَّالِمِينَ نَارًا أَحَاطَ بِهِمْ سُرَادِقُهَا ۚ وَإِنْ يَسْتَغِيثُوا يُغَاثُوا بِمَاءٍ كَالْمُهْلِ يَشْوِي الْوُجُوهَ ۚ بِئْسَ الشَّرَابُ وَسَاءَتْ مُرْتَفَقًا﴾

التفسير

-Ey Rasûl!- Kalplerinin gafletinden dolayı Allah'ın zikrinden yüz çeviren kimselere de ki: Size getirmiş olduklarım, hakkın ta kendisidir. Aynı zamanda bunların tümü benim değil, Allah'ın katındandır. Benden Mü'minleri kovmamı talep etmenize de icabet etmeyeceğim. Sizden kim bu hakka iman etmek istiyorsa iman etsin. Zira o buna karşılık kendisine verilen mükâfat ile sevinecektir. Sizden kim kâfir olmak istiyorsa kâfir olsun. Bu kimse küfrüne karşılık kendisini bekleyen azap ile kötü günler geçirecektir. Kendi tercihleriyle küfrü seçen zalimlere öyle büyük bir ateş hazırladık ki, onun duvarları kendilerini çepeçevre kuşatmıştır. Ondan kaçmaya güç yetiremezler. Şiddetli susuzluktan dolayı yardım istediklerinde yardımlarına kaynar ve bulanık yağ gibi olan su karşılık verilir. Bu kaynar su onların yüzlerini haşlayacaktır. Kendilerine içirilen bu içecek ne kötü bir içecektir. Onların susuzluklarını gideremediği gibi, bilâkis arttırır. Yüzlerini ve derilerini yakan alevleri de söndürmez. Cehennem, kalınan ne kötü bir yer, ikamet edecekleri ne kötü bir konaktır.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم