البحث

عبارات مقترحة:

الحي

كلمة (الحَيِّ) في اللغة صفةٌ مشبَّهة للموصوف بالحياة، وهي ضد...

الصمد

كلمة (الصمد) في اللغة صفة من الفعل (صَمَدَ يصمُدُ) والمصدر منها:...

الجبار

الجَبْرُ في اللغة عكسُ الكسرِ، وهو التسويةُ، والإجبار القهر،...

سورة الكهف - الآية 57 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿وَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّنْ ذُكِّرَ بِآيَاتِ رَبِّهِ فَأَعْرَضَ عَنْهَا وَنَسِيَ مَا قَدَّمَتْ يَدَاهُ ۚ إِنَّا جَعَلْنَا عَلَىٰ قُلُوبِهِمْ أَكِنَّةً أَنْ يَفْقَهُوهُ وَفِي آذَانِهِمْ وَقْرًا ۖ وَإِنْ تَدْعُهُمْ إِلَى الْهُدَىٰ فَلَنْ يَهْتَدُوا إِذًا أَبَدًا﴾

التفسير

Rabbinin âyetleriyle nasihat edilip onlardaki azap tehdidini önemsemeyen ve o (ayetlerde) zikredilenler ile nasihat almaktan yüz çeviren, dünya hayatında işlemiş olduğu küfürleri, isyanları unutup tevbe etmeyen kimseden daha zalim kim olabilir? Biz bu ve bunun özelliklerinde olan kimselerin kalplerine, Kur'an'ı anlamalarını engelleyen örtüler ve kulaklarına da ağırlık koymuşuzdur. Bu sebeptendir ki, Kur'an'ı kabul etmek için dinlemezler. Onları iman etmeye davet etsen bile kalplerinin üzerindeki örtüler ve kulaklarında bulunan ağırlık olduğu müddetçe senin onları davet ettiğine asla iman etmezler.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم