البحث

عبارات مقترحة:

الوارث

كلمة (الوراث) في اللغة اسم فاعل من الفعل (وَرِثَ يَرِثُ)، وهو من...

الرحيم

كلمة (الرحيم) في اللغة صيغة مبالغة من الرحمة على وزن (فعيل) وهي...

المعطي

كلمة (المعطي) في اللغة اسم فاعل من الإعطاء، الذي ينوّل غيره...

سورة الرّوم - الآية 38 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿فَآتِ ذَا الْقُرْبَىٰ حَقَّهُ وَالْمِسْكِينَ وَابْنَ السَّبِيلِ ۚ ذَٰلِكَ خَيْرٌ لِلَّذِينَ يُرِيدُونَ وَجْهَ اللَّهِ ۖ وَأُولَٰئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ﴾

التفسير

-Ey Müslüman!- İyilik ve akrabalık bağı hakkı için akrabalarına hak ettiklerini, muhtaç olanlara ihtiyaçlarını giderecek kadarını, kendi memleketine gitmek için yol bulamayan yolda kalmış kimseye (yardımcı olmak için) ver. Yüce Allah'ın yüzünü isteyenler için, bu belirtilen konularda yardımcı olmaları kendileri için çok hayırlıdır. Bu yardım ve hakları yerine getirenler, Cennet'te istediklerine nail olup, korktuğu azaptan selamette olarak kurtuluşa erecek olanların ta kendileridir.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم