البحث

عبارات مقترحة:

المتكبر

كلمة (المتكبر) في اللغة اسم فاعل من الفعل (تكبَّرَ يتكبَّرُ) وهو...

القريب

كلمة (قريب) في اللغة صفة مشبهة على وزن (فاعل) من القرب، وهو خلاف...

القابض

كلمة (القابض) في اللغة اسم فاعل من القَبْض، وهو أخذ الشيء، وهو ضد...

سورة لقمان - الآية 32 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿وَإِذَا غَشِيَهُمْ مَوْجٌ كَالظُّلَلِ دَعَوُا اللَّهَ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ فَلَمَّا نَجَّاهُمْ إِلَى الْبَرِّ فَمِنْهُمْ مُقْتَصِدٌ ۚ وَمَا يَجْحَدُ بِآيَاتِنَا إِلَّا كُلُّ خَتَّارٍ كَفُورٍ﴾

التفسير

Onları her yönden dağlar gibi dalgalar ve bulutlar kuşattığında, ibadeti ve duayı yalnızca Allah'a has kılarak O'na yalvarırlar. Allah, onların duasına icabet edip onları karaya çıkarıp boğulmaktan selamette kıldığında, onlardan bazısı üzerine gerekli olan şükrü tam manası ile yerine getirmemiş, bazısı da Allah'ın nimetine nankörlük etmiştir. Ayetlerimizi ancak vefasız olan -kendisini kurtardığında Allah'a şükredenlerden olacağına dair söz veren kimse - Allah'ın nimetlerine nankörlük eden, kendisine nimetleri ile rızık veren Rabbine şükretmeyen kimse inkâr eder.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم