البحث

عبارات مقترحة:

المهيمن

كلمة (المهيمن) في اللغة اسم فاعل، واختلف في الفعل الذي اشتقَّ...

الأول

(الأوَّل) كلمةٌ تدل على الترتيب، وهو اسمٌ من أسماء الله الحسنى،...

الغني

كلمة (غَنِيّ) في اللغة صفة مشبهة على وزن (فعيل) من الفعل (غَنِيَ...

سورة الزمر - الآية 8 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿۞ وَإِذَا مَسَّ الْإِنْسَانَ ضُرٌّ دَعَا رَبَّهُ مُنِيبًا إِلَيْهِ ثُمَّ إِذَا خَوَّلَهُ نِعْمَةً مِنْهُ نَسِيَ مَا كَانَ يَدْعُو إِلَيْهِ مِنْ قَبْلُ وَجَعَلَ لِلَّهِ أَنْدَادًا لِيُضِلَّ عَنْ سَبِيلِهِ ۚ قُلْ تَمَتَّعْ بِكُفْرِكَ قَلِيلًا ۖ إِنَّكَ مِنْ أَصْحَابِ النَّارِ﴾

التفسير

Kâfire; hastalık, mal kaybı, boğulma korkusu gibi bir zarar isabet ettiğinde, tüm noksanlıklardan münezzeh olan Rabbine kendisinden bu zararı defetmesi için dua ederek yalnızca O'na yönelir. Sonra Rabbi ona kendi katından başına gelen o zararı kaldırma nimetini verdiği zaman daha önce Allah'a yalvardığını unutur. Başkalarını da Allah'a ulaştıran yolundan saptırmak için Allah'tan başka kendisine ibadet ettiği ortaklar edinir. Ey Rasûl! Hali böyle olana de ki: "Ömrünün geri kalan kısmını küfrünle yaşayıp geçir, o az bir süredir. Kesinlikle sen kıyamet gününde sıkı arkadaşın arkadaşından ayrılmadığı gibi Cehennem'den hiç ayrılmayan Cehennem ehlinden olacaksın."

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم