البحث

عبارات مقترحة:

الحميد

(الحمد) في اللغة هو الثناء، والفرقُ بينه وبين (الشكر): أن (الحمد)...

المتعالي

كلمة المتعالي في اللغة اسم فاعل من الفعل (تعالى)، واسم الله...

القادر

كلمة (القادر) في اللغة اسم فاعل من القدرة، أو من التقدير، واسم...

سورة الشورى - الآية 22 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿تَرَى الظَّالِمِينَ مُشْفِقِينَ مِمَّا كَسَبُوا وَهُوَ وَاقِعٌ بِهِمْ ۗ وَالَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ فِي رَوْضَاتِ الْجَنَّاتِ ۖ لَهُمْ مَا يَشَاءُونَ عِنْدَ رَبِّهِمْ ۚ ذَٰلِكَ هُوَ الْفَضْلُ الْكَبِيرُ﴾

التفسير

-Ey Rasûl!- Kendi nefislerini şirk ve günahlarla helâk edenleri işlemiş oldukları ve kazanmış oldukları günahların azabından korkan kimseler olarak görürsün. Azap mutlaka başlarına gelecektir ve kesinlikle bunda en ufak şüphe de yoktur.Tevbeden soyutlanmış ve bomboş olan korku onlara kesinlikle fayda vermez. Allah'a ve rasûllerine iman edenler ve salih amel işleyenler ise, Cennet bahçelerinde bolluk içinde yaşıyorlar. Onların Rableri katında kesintiye uğramayan çeşitli nimetler vardır. İşte bu lütuf kendisine yaklaşılamayan büyük lütuftur.

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم