البحث

عبارات مقترحة:

الحميد

(الحمد) في اللغة هو الثناء، والفرقُ بينه وبين (الشكر): أن (الحمد)...

المتين

كلمة (المتين) في اللغة صفة مشبهة باسم الفاعل على وزن (فعيل) وهو...

العفو

كلمة (عفو) في اللغة صيغة مبالغة على وزن (فعول) وتعني الاتصاف بصفة...

سورة الفتح - الآية 11 : الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

تفسير الآية

﴿سَيَقُولُ لَكَ الْمُخَلَّفُونَ مِنَ الْأَعْرَابِ شَغَلَتْنَا أَمْوَالُنَا وَأَهْلُونَا فَاسْتَغْفِرْ لَنَا ۚ يَقُولُونَ بِأَلْسِنَتِهِمْ مَا لَيْسَ فِي قُلُوبِهِمْ ۚ قُلْ فَمَنْ يَمْلِكُ لَكُمْ مِنَ اللَّهِ شَيْئًا إِنْ أَرَادَ بِكُمْ ضَرًّا أَوْ أَرَادَ بِكُمْ نَفْعًا ۚ بَلْ كَانَ اللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبِيرًا﴾

التفسير

-Ey Peygamber!- Mekke'ye yolcuğunda Allah Teâlâ'nın bedevîlerden seninle birlikte olmaktan geri bıraktıkları var ya, sen onları azarlarsan sana diyecekler ki: "Bizleri seninle yolculuk etmekten mallarımız ve evlatlarımız ile ilgilenmemiz alıkoydu. Bundan dolayı bizim günahlarımız için Allah'tan bağışlanma dile!" Onlar Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in kendileri için Allah'tan bağışlanma talebini kalplerinde olmadığı halde dilleri ile söylerler. Çünkü onlar, günahlarından tevbe etmediler. Onlara de ki: "Eğer Allah size bir hayır yahut zarar gelmesini dilerse O'na karşı kimsenin gücü yetmez. Hayır! Allah yapmakta olduklarınızdan haberdardır. Siz ne kadar gizleseniz de yaptıklarınızdan hiçbir şey O'na gizli kalmaz."

المصدر

الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم