القدوس
كلمة (قُدُّوس) في اللغة صيغة مبالغة من القداسة، ومعناها في...
Abdullah b. Ömer -radıyallahu anhuma- anlatıyor: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- altından bir yüzük yaptırdı. Yüzüğü taktığı zaman kaşını avucunun içine doğru takardı. Bunu gören sahabiler de aynı şekilde birer altın yüzük edindiler. Onların bu halini gören Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, «Ben bu yüzüğü takıyordum ve kaşını da iç tarafa yapıyordum» buyurdu. Parmağındaki bu yüzüğü çıkarıp attı ve sonra: «Bundan sonra hiçbir zaman altın yüzük takmayacağım» buyurdu. Bunun üzerine sahabiler de parmaklarındaki yüzükleri çıkarıp attılar. Bir lafızda ''Yüzüğü sağ eline taktı.'' şeklinde gelmiştir.
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- kendisine altından bir yüzük yapılmasını emretti. Yüzüğü taktığı zaman taşını avucunun içine doğru yapardı. Sahabe -radıyallahu anhum- O'na tabi olarak O'nun yaptığını yaptılar. Biraz zaman geçtikten sonra Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- insanların kendisini görmesi için minberin üzerine oturdu. Sonra; «Ben bu yüzüğü takıyor, taşını da avucumun içine doğru takıyordum» dedi ve sonra yüzüğü çıkarıp attı ve şöyle buyurdu: «Allah'a yemin olsun ki bundan sonra hiçbir zaman altın yüzük takmayacağım.» Bu da altın takmanın haram kılınmasından sonra oldu. Sahabe -radıyallahu anhum- Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e uyarak yüzüklerini attılar.