الحميد
(الحمد) في اللغة هو الثناء، والفرقُ بينه وبين (الشكر): أن (الحمد)...
Ebû Sa'lebe el-Huşenî -radıyallahu anh- şöyle demiştir: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem'e gelip, Yâ Rasûlullah! Biz kitâb ehli bir kavmin diyarında bulunuyoruz. Biz müslümânlar bunların kaplarını kullanıp içlerinde yemek yiyebilir miyiz? Yine ben bir av sahasında bulunuyorum, yayımla, eğitilmemiş köpeğimle ve eğitilmiş köpeğimle avlanıyorum. Benim için doğru olan nedir? diye sordum. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle cevap verdi: "Kitâb ehlinin kapları ile ilgili: Eğer siz kitâb ehli kaplarından başka yemek kapları bulursanız, onların kaplarından yemeyiniz! Eğer başkasını bulamazsanız, yıkayıp, onların içinde yiyiniz. (Av mes'elesine gelince) Yayınla, okunla Allah adını anarak avlarsan, onu ye! Allah adını zikrederek eğitimli köpeğinle avladığın avın etini de ye! Eğitilmemiş köpeğinle avladığında avı (diri iken) yetişip boğazlarsan, onu da ye!"
Ebû Sa'lebe -radıyallahu anh- Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem'e Ehli kitapla komşu olmakla imtihan edildiklerini aktarmıştır. Buradan kasıt Yahudi ve Hristiyanlardır. Onların kaplarını necis olduğunu zannetmekle beraber o kaplardan yemek yemenin helalliğini sormuştur. Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem o kaplardan yenilmesinin caiz olduğu fetvasını vermiştir. Başka işlerde kullanılması caizdir. Şu iki şarta bakılır: 1- Ondan başkasının bulunamaması. 2- Yıkanmış olması. Rasûlullah'a bir av sahasında bulunduğunu, yayıyla, av ve adabı üzere eğitimli köpeğiyle ve eğitimsiz köpeğiyle avlandığını zikretmiştir. Bunlardan hangisinin onun için helal ve uygun olduğunu sormuştur. Yayı ile oku firlattığı esnada Allah Teâlâ'nın ismini zikretmek şartıyla oku ile avladığının helal olduğu fetvasını vermiştir. Köpeklerin avladığı ile alakalı eğitimli köpek Allah'ın ismi zikredilerek gönderildi ise aynı zamanda bu avda helaldir. Ancak eğitimsiz köpeğin avladığını ancak diri iken yetişip şeri bir şekilde boğazlarsa helal olduğunu söylemiştir.