المقدم
كلمة (المقدِّم) في اللغة اسم فاعل من التقديم، وهو جعل الشيء...
Ebû Hureyre -radıyallahu anh-'dan merfû olarak rivayet edildiğine göre şöyle dedi: Bazı insanlar Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’e: "Ey Allah’ın Rasûlü! İnsanların en hayırlısı, şereflisi kimdir?" dediler. Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-: «Allah’tan en çok korkanlarıdır.» buyurdu. "Ey Allah’ın Rasûlü! Biz bunu sormuyoruz", dediler. «O halde, Allah’ın halîlinin (İbrâhim'in) oğlu, Allah’ın nebisi (İshak)’ın oğlu, Allah’ın nebisi (Yakub)’un oğlu, Allah’ın nebisi Yusuf’tur» buyurdu. "Ey Allah’ın Rasûlü, biz bunu da sormuyoruz", dediler. «O halde siz benden Arap kabilelerini soruyorsunuz. (Bilin ki) Câhiliye döneminde hayırlı (şerefli) olanlar, şayet dînî hükümleri iyice hazmederlerse İslâmiyet devrinde de hayırlıdırlar.» buyurdu.
Hadiste; nesep, asıl bakımından insanların en şereflisi cahiliye döneminde en hayırlı olanlarıdır denilmiştir. Ancak dinî hükümleri iyi bilme şartı vardır. Mesela Haşimoğulları İslam'da Kureyş'in en hayırlılarıdır. Ancak Allah'ın dinini iyi bilme, hükümlerini öğrenme şartı vardır. Eğer onlarda dinin hükümlerini öğrenme hasıl olmazsa, nesebin şerefli olması sahibine öncelik tanımaz. Şayet nesebi şerefli olursa, nesep olarak Arapların en seçkini olur. Ancak Allah'ın katında mahlûkatın en şereflisi, en hayırlısı değildir. İnsan, nesebi ile dinin hükümlerini öğrenip anlamak şartıyla şerefli olur.