الباسط
كلمة (الباسط) في اللغة اسم فاعل من البسط، وهو النشر والمدّ، وهو...
Ebu Cemre -Nasr b. İmrân Ed-Dubaî- anlatiyor: "İbn Abbâs -radıyallahu anhuma-'ya temettu haccından sordum; bana temettu haccı yapmamı emretti. O'na, hacda kesilen kurbandan sordum. "Bu hususta deve, sığır, davar veya kana (kurbana) ortak olmak imkanları var (bunların hepsi meşrudur) dedi." Ebu Cemre der ki: "Bazı insanlar temettu haccını hoş görmezlerdi." Sonra uyudum. Rüyamda birisini gördüm (bana gelip): "Makbul umre, mebrur hac!" diye müjdeledi. Hemen İbn Abbâs -radıyallahu anhuma-'ya gelip haber verdim. Bana: "Allahu Ekber! Ebu'l-Kâsım -sallallahu aleyhi ve sellem-'in sünneti." dedi.
Ebû Cemre İbn Abbâs -radıyallahu anhuma-'ya temettu haccından sordu. İbn Abbâs -radıyallahu anhuma- ona bu haccı yapmasını emretti. Sonra Ebu Cemre, ona, hedy kurbanı ile birlikte ayette geçen Allah Teâlâ'nın şu sözünü sordu: "Her kim hacca kadar umre ile yararlanmak isterse kolayına gelen bir kurban kesmesi gerekir." Ona ayette geçenin deve olduğunu ve onun en faziletli kurban olduğunu sonra inek, koyun ya da ortaklaşa kesilen bir devenin yedide biri yahut da bir ineğin yedide biri olduğunu haber verdi. Hedy ve kurban bayramı, kurbanı kesmek için ortak olacakların sayısı en fazla yediye ulaşır. Sanki bir kişi Ebu Hamza'nın temettu haccına itiraz etmişti. Rüyasında bir sesin kendisine ''Makbul umre, mebrur hac!'' şeklinde seslendiğini duydu. Bu güzel rüyayı müjdelemek için İbn Abbâs -radıyallahu anhuma-'ya geldi. Salih rüya peygamberliğin bölümlerinden bir parça olduğu için, İbn Abbâs -radıyallahu anhuma- bu rüya ile sevindi. Allah Teâlâ'nın onu doğruya ulaştırdığını müjdeledi ve şöyle dedi: "Allahu Ekber! Bu, Ebu'l-Kâsım -sallallahu aleyhi ve sellem-'in sünneti.''