البحث

عبارات مقترحة:

الرحمن

هذا تعريف باسم الله (الرحمن)، وفيه معناه في اللغة والاصطلاح،...

المؤمن

كلمة (المؤمن) في اللغة اسم فاعل من الفعل (آمَنَ) الذي بمعنى...

المؤخر

كلمة (المؤخِّر) في اللغة اسم فاعل من التأخير، وهو نقيض التقديم،...

Ebû Hureyre -radıyallahu anh-’dan merfû olarak rivayet edildiğine göre, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Adamın biri, bir başka köydeki (din) kardeşini ziyâret etmek için yola çıktı. Allah Teâlâ, adamı gözetlemek için onun yolu üzerinde bir meleği görevlendirdi. Adam, meleğin yanına gelince, melek: "Nereye gidiyorsun?" dedi. Adam: "Şu (ileriki) köyde bir din kardeşim var, onu ziyârete gidiyorum" cevabını verdi. Melek: "O adamdan elde etmek isteğidin bir menfaatin mi var?" dedi. Adam: "Yok hayır, ben onu sırf Allah rızası için severim, onun için ziyâretine gidiyorum" dedi. Bunun üzerine melek: "Sen onu nasıl seviyorsan Allah da seni öylece seviyor. Ben, bu müjdeyi vermek için Allah Teâlâ’nın sana gönderdiği elçisiyim." dedi.»

شرح الحديث :

Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- geçmiş ümmetlerde yaşamış başka bir köydeki kardeşini ziyarete giden bir adamdan haber vermiştir. Allah Teâlâ yolu üzerinde onu koruyacak ve gözetleyecek bir melek görevlendirmiştir. Melek o adama nereye gidiyorsun? diye sorduğunda, Adam, ilerideki köyde Allah için bir kardeşini ziyaret etmeye gittiğini haber vermiştir. Melek ona, gittiğin kişi senin kölen yada oğlun veyahut da nafakalarını üstlendiğin ve senin şefkatine ihtiyacı olan ya da maslahatın olan kimseler mi? diye sorduğunda, Adam: Yok, ben onu sırf Allah rızası için severim, onu ziyaret etmekle ancak Allah'ın rızasını umarım, demiştir. Bunun üzerine melek: "Sen onu nasıl seviyorsan Allah da seni öylece seviyor. Ben, bu müjdeyi vermek için Allah Teâlâ’nın sana gönderdiği elçisiyim," demiştir.


ترجمة هذا الحديث متوفرة باللغات التالية