البحث

عبارات مقترحة:

المصور

كلمة (المصور) في اللغة اسم فاعل من الفعل صوَّر ومضارعه يُصَوِّر،...

النصير

كلمة (النصير) في اللغة (فعيل) بمعنى (فاعل) أي الناصر، ومعناه العون...

القابض

كلمة (القابض) في اللغة اسم فاعل من القَبْض، وهو أخذ الشيء، وهو ضد...

Enes b. Mâlik -radıyallahu anh- şöyle dedi: “Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bir kabrin yanı başında ağlayan bir kadının yanından geçti. O kadına: «Allah’tan kork ve sabırlı ol!» dedi. Kadın: Beni rahat bırak! Çünkü benim başıma gelen musibet sana gelmedi, sen bunu anlamazsın dedi. Kadına: Bu, Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-’dir denilince, kadın, Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-’in kapısına geldi ve kapının önünde bekçiler yoktu. İçeri girerek: "Ey Allah’ın Rasulü! Ben seni tanıyamadım" dedi. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: «Gerçek sabır, ilk musibet anında gösterilen sabırdır.!» dedi. Başka bir rivayette: "Kadın, çocuğuna ağlıyordu." şeklinde gelmiştir.

شرح الحديث :

Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- ölmüş çocuğunun kabri başında duran bir kadının yanından geçti. Kadın bu çocuğunu çok seviyordu. Kabrinin başına gidip ağlamaktan kendini engelleyemedi. Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- onun bu halini gördüğünde Allah'tan korkmasını ve sabretmesini emretti. Kadın: "Beni rahat bırak! Çünkü benim başıma gelen musibet, sana gelmedi" dedi. Sonra kadına bu Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'di denilince pişman oldu ve Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in kapısının önüne geldi. Kapının önünde insanların girmesini engelleyen bekçiler yoktu. İçeri girerek ben seni tanıyamadım dedi. Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- insanın, musibetin ilk anında gösterdiği sabrın, sevap kazanacağı gerçek sabır olduğunu haber verdi.


ترجمة هذا الحديث متوفرة باللغات التالية